AK Parti İslamcılardan kurtulmalı mı?
Bu soruya, AK Parti Genel Merkezi’nde çok güçlü olduğunu düşünen bir ekip (çete mi demeliydim?) ile onların beslediği trol, ajans hesapları, köşe yazarları ve benzerlerinden oluşan bir toplam...
Bu soruya, AK Parti Genel Merkezi’nde çok güçlü olduğunu düşünen bir ekip (çete mi demeliydim?) ile onların beslediği trol, ajans hesapları, köşe yazarları ve benzerlerinden oluşan bir toplam “evet” diye cevap veriyor uzun süredir.
İhvan çizgisinin bütünüyle tasfiye edildiğine (dahası edilmesinin şart olduğuna) inanan, Türkiye’nin dış politikasında oluşan kimi zikzaklara herkesin kayıtsız şartsız uyumlanmasını talep eden, İslamcıların tamamını “kendilerine mahsus bir ajandaya da sahip olmaları” yüzünden eleştiren bu ekibin (çete mi demeliydim?) en başat özelliği ise ekibi oluşturan çoğu insanın eskiden radikal diyebileceğimiz derecede İslamcı olması. Vaktiyle o sertliği kabul edip üreten bünyeleri bugün de aynı sertliği “AK Parti İslamcılardan kurtulmalı mı?” sorusuna coşkuyla “evet” derken gösteriyorlar. Karakter değişmiyor, “pozisyon” değişiyor anlayacağınız.
Şimdi tabii, burada bu ekibin (çete mi demeliydim?) İslamcı derken ağzının kırımının ne olduğuna, İslamcı dediğimiz şeyi nasıl tanımladığına da bir bakmak lazım.
Bu ekibin (çete mi demeliydim?) kendi yapılanmasını oluşturmuş; dünyaya müstakilen de kendi sözünü söyleme şansı ve imkânı olan tüm...