Bazı kitaplar bazı notlar
Bugün son zamanlarda masamın üzerinde duran, bazısını baştan sona, bazısını kısım kısım okuduğum kimi kitaplardan açmak istiyorum bahsi.Mevlana İdris ağabeyin Başka Kafa yayınlarından...
Bugün son zamanlarda masamın üzerinde duran, bazısını baştan sona, bazısını kısım kısım okuduğum kimi kitaplardan açmak istiyorum bahsi.
Mevlana İdris ağabeyin Başka Kafa yayınlarından çıkmış Şizofreni Risalesi isimli kitabından başlayayım. Sağ sayfalarında Kubskubs imzalı nefis çizimlerin, sol sayfalarında Mevlana İdris’in bazen tek satır, bazen bir ya da iki paragraf “hikmet, insanlık ve hakikat” dolu cümlelerinin olduğu 72 sayfalık bir kitap bu. 30 dakikada okumayanı da, bazı cümleleri sindirmek için 3 gün düşünmeyeni de döverler tabiri caizse. Mesela şu iki cümle: “Benim de içimde büyük bahçeler var. Bazen dünyadan kaçmak için orada nasıl sonsuz koşuyorum.” Ya da şu paragraf: “Bir at bana fısıldasa: ‘Bu dünyada ne öğrendin?’ Cevabım hazır: ‘Birlikte olduğum insanlardan yalnızlığı öğrendim.’ Bir de şu: Hepimizin yapamadığı bir şey var, öyle değil mi? Benimki de cevapsız kalmak.”
Cevdet Karal ağabeyin şairliğine olan hayranlığım seneler içerisinde artıyor. Hâlbuki tersi olması beklenir değil mi? Şairlerin şiirlerinin arttıkça zayıflaması beklenir. Sanki işin doğası bu... Cevdet Karal’da bu böyle değil fakat. Muazzam bir şiir gücüyle yazıyor. Öyle ki sanki yazdıkça daha iyisini yazacak, yazdıkça daha iyisini yazacak gibi… Everest’ten çıkan iki kitabı, Alışveriş Listesi ve Cesedi Nereye Gömelim şu sıralar sürekli elimin altında. Bu iki kitabı, “büyük Türk şiirinin olan bitene müdahalesi” olarak görüyor ve okuyorum. Fakat izninizle bu iki kitaptaki şiirlerden biriyle değil, Cins’te de yayınladığımız “Serçe 1958” şiiriyle selamlayayım Cevdet Karal’ı: “Şu serçe, / Mao Zedung’un / Pirinç tarlalarında / Karnını doyurmasını / Ve dallara konmasını / Yasakladığı günden beri, / Tepede dönüp duruyor /...