Bir Gençlik Şöleni’nin ardından

Yeni Şafak Gazetesi Yazarı İsmail Kılıçarslan'ın bugünkü (24.05.2022)'' Bir Gençlik Şöleni’nin ardından'' başlıklı yazısı.

Adana’dan İstanbul’a döndüğümüzde, havalimanında telefonlarımızı açar açmaz aldık haberi. AK Parti Gençlik Kolları’nın düzenlediği Bir Gençlik Şöleni programının dönüşünde Niğde’de gerçekleşen kazada, şölenden dönen 3 kardeşimiz hayatını kaybetmişti. Uzun süredir bu kadar üzüldüğümü hatırlamıyorum. Allah genç kardeşlerimize rahmet eylesin, acılı ailelerine gökten sabır yağdırsın.

Öncelikle buradan başlayayım.

Adana’da düzenlenen ve 100 bini aşkın gencin katıldığı Bir Gençlik Şöleni’nde neredeyse sabahtan akşama kadar hem teşkilatın yönetim kademesindeki gençlerinden, hem de gazeteci dostlardan aynı soruyu farklı şekillerde duydum. Soru basitti: “Nasıl buldun şöleni?”

Bu sorunun altında aslında zannederim şöyle bir soru da vardı: Erdem Kınay’ın, Tuğçe Kandemir’in, Uğur Işılak’ın, Oğuzhan Koç’un sahne aldığı, müziğin neredeyse hiç durmadığı, AK Parti’de görmeye pek alışık olmadığımız bu şölen hakkında ne düşünüyorsun?

Bu sorunun en derli toplu cevabını, enerjilerine bayıldığım iki dostla, Abdurrahman Uzun ve Orhan Kararğaç’la konuştum. Dedim ki “gözlemesini bilen insana 10 yıl yetecek malzeme var bu statta.”

Öncelikle şudur: Stadı ve etrafını dolduran yüz bin gencin yüz bini de bizim gençlerdi. Fakat mesela Erdem Kınay’la birlikte tabiri caizse “koparken” de bizim gençlerdi, namaz için stadın mescitlerini hınca hınç doldururlarken de bizim gençlerdi, Tuğçe Kandemir’in şarkılarına hep bir ağızdan iştirak ederlerken de bizim gençlerdi, şehitlerimiz için yapılan güzel jestte cânıgönülden ve hatta gözyaşlarıyla katılırlarken de bizim gençlerdi, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın sözleriyle coşarlarken de bizim gençlerdi.

Hep söylüyorum, yine söyleyeceğim. AK Parti’ye yüklenen bütün anlamların ötesinde AK Parti devasa bir kitle partisidir ve bu “bizim” tanımı AK Parti için söz konusu olduğunda, geniş, çok geniş bir anlam evrenine ulaşır.

Erdem Kınay bana göre miydi? Hayır. Daha doğrusu, Uğur Işılak hariç şölene katılan diğer sanatçılar bana göre miydi? Hayır. Çünkü benim zamanım geride, epey uzakta kaldı. Fakat anlaşılan o ki stadı dolduran yüz bin gencin zamanının tam ortasında isimlerdi o isimler. Coşkudan, katılımdan, heyecandan belliydi.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
O sınırın nerede olduğunu bulsak mı? 19 Kasım 2024 | 275 Okunma Bir kapı nereye açılır? 17 Kasım 2024 | 199 Okunma Benzersizlik anlatısı ya da senden sekiz buçuk milyar daha var 16 Kasım 2024 | 1.055 Okunma Bir teklif: Türkiye’nin küresi 12 Kasım 2024 | 271 Okunma Bir bavula ne yakışır en çok? 10 Kasım 2024 | 264 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar