Bir işaret fişeği
Geçenlerde bilvesile çok ünlü bir psikiyatrist-yazar hocamızla oturduk. Mesele ister istemez ikimizin de ortak ilgi alanı olduğunu bildiğimiz bir meseleye yani “gençlik” meselesine geldi. Hoca, ergenlikten gençliğe...
Geçenlerde bilvesile çok ünlü bir psikiyatrist-yazar hocamızla oturduk. Mesele ister istemez ikimizin de ortak ilgi alanı olduğunu bildiğimiz bir meseleye yani “gençlik” meselesine geldi. Hoca, ergenlikten gençliğe doğru ilerleyen bir hastasının çok temel bir düşüncesinden bahsetti: “Annem babam benim istediğim her şeyi yapmak zorunda, ben onların istediği hiçbir şeyi yapmak zorunda değilim.”
Bence şahane bir düşünce, hatta gençlere açtığımız devasa ve saçma sapan krediyi düşünürsek az bile söylemiş hocanın takip ettiği hasta. Şöyle de diyebilirdi: “Başkaları benim istediğim her şeyi yapmak zorunda, ben başkalarının istediği hiçbir şeyi yapmak zorunda değilim.”
Meseleyi biraz geriden alayım izninizle.
Bugün Türkiye’de gençliği iki açıdan değerlendirmek mümkün bana kalırsa. Birinci açı “bilgiye...