Bir mehdi-i muntazır taslağı: Kılıçdaroğlu
Geçenlerde eskiden tanıdığım birinin “ben mehdiyim” diye gezmeye başladığını öğrendim. Eline geçirdiği “fazladan güç”ü çarçur eden ve bu yanıyla bir...
Geçenlerde eskiden tanıdığım birinin “ben mehdiyim” diye gezmeye başladığını öğrendim. Eline geçirdiği “fazladan güç”ü çarçur eden ve bu yanıyla bir çeşit “hovarda” olan bu eski tanıdık, Allah tarafından görevlendirildiğini, dünyanın kurtuluşunun kendisine bağlı olduğunu falan anlatmaya başlamış. İnsanların hastalıklarını eliyle dokunarak geçirdiğini iddia etmesi falan da cabası.
Allah’tan, bu eski tanıdığıma inanan
hemen hiç kimse yok etrafında da toplumsal
bir zarara yol açmıyor. Onun zararı kendine.
Bu, burada bir dursun.
Mehdilik iddiası birkaç “standarttan sapma” ile hayata geçiyor malum. Kişinin kendini ikna etmesi genellikle yetmiyor, çevresine kendisine inanan insanlar da bulması gerekiyor ki “mehdiyeti” legalize olabilsin, mehdiyim diyerek dilediği gibi güç kullansın insanların üzerinde.