Bize düşene bak
14 Haziran günü Yunanistan’ın Mora Yarımadası açıklarında batan ve şu ana kadar 82 kişinin cansız bedenine ulaşılan, can kaybının 300’ü aşacağı düşünülen mülteci...
14 Haziran günü Yunanistan’ın Mora Yarımadası açıklarında batan ve şu ana kadar 82 kişinin cansız bedenine ulaşılan, can kaybının 300’ü aşacağı düşünülen mülteci gemisi meselesi dünya gündeminde.
Macera arayan milyarderlerin Titanik Gemisi’nin batığını görmek için kişi başı 250 bin dolar ödeyip kiraladıkları denizaltının batması ve biri kaptan 5 kişinin ölmesi de dünya gündeminde.
Böyle “paralel anlar”, her ne kadar iki facia çok trajik olsa da, başta Batı medyası olmak üzere dünya gündeminin tansiyonunu elinde bulunduran düzeneğin leş gibi ikiyüzlülüğünü ortaya sermesi bakımından eşsiz bir fırsat sunuyor bize.
Şudur: Yunanistan açıklarında ölen 82 mültecinin ölmesi “doğal ve beklenir”, ikisi Pakistanlı 4 milyarderin ölmesi ise “anormal ve beklenmedik”tir. Zira dünyayı sarmalayan medya düzeni “öteki”ni görmemek konusunda söz birliği etmiştir ve ölen 82 mülteci kesinlikle ötekidir. Ölümleri normal, yaşamaları şaşırtıcıdır hatta. Bu bakımdan haber olma frekanslarının düşük olması da, haberlerdeki “normalleştirme çabası” da gayet anlaşılırdır.
Diğer yandan ölen milyarderler, ikisi Pakistanlı olsa bile, “makbul kimlik” olarak kabul edildikleri için hem...