Bu bir tarihi fırsattır ve kaçırılmamalıdır

Evet ve kesinlikle, Ekrem İmamoğlu’nun ve 100’e yakın insanın gözaltına alınması, bir savcının böylesi büyük çaplı bir yolsuzluk ve terör finansmanı davasına dalması Türkiye için tarihi bir fırsattır. Umalım ve dua edelim ki ülkemiz bu fırsatı heba etmesin; sonuçları ne olursa olsun, ucu kime dokunursa dokunsun bu bağırsak temizliğini hakkıyla gerçekleştirsin. Ben bugün, bu dava süreciyle ilgili olarak, magazinden epeyce arındırılmış bir “neler biliyoruz?” listesi yapmaya çalışacağım. Böylelikle

https://w.soundcloud.com/player/?url=https%3A//api.soundcloud.com/trac

Evet ve kesinlikle, Ekrem İmamoğlu’nun ve 100’e yakın insanın gözaltına alınması, bir savcının böylesi büyük çaplı bir yolsuzluk ve terör finansmanı davasına dalması Türkiye için tarihi bir fırsattır. Umalım ve dua edelim ki ülkemiz bu fırsatı heba etmesin; sonuçları ne olursa olsun, ucu kime dokunursa dokunsun bu bağırsak temizliğini hakkıyla gerçekleştirsin.

Ben bugün, bu dava süreciyle ilgili olarak, magazinden epeyce arındırılmış bir “neler biliyoruz?” listesi yapmaya çalışacağım. Böylelikle bence bu sürece niçin “tarihi bir fırsat” dediğim de umarım ki kendiliğinden ortaya çıkacak.

1. Ekrem İmamoğlu ve soruşturma kapsamında gözaltına alınan yüz kadar insan, “suç örgütü” olarak tanımlayabileceğimiz bir soruşturmada yolsuzluktan irtikaba, örgütlü rüşvetten terör finansmanına kadar TCK’da suç olarak tanımlanan hemen her mali herzeyi yemekle suçlanıyorlar.

2. Bu davada soruşturmaya konu edilen para toplamı 276 milyar liradan az değil. Hatta 276 milyar lira epeyce iyimser bir rakam. 500 milyar liradan söz ediliyor. Değil bu rakamlar, söz konusu rakamlar 20 milyar lira da olsa hiçbir aklı başında savcı bu yolsuzluk ve terör finansmanı dosyasını yok saymaz.

3. Soruşturma kapsamında göz altına alınan isimler arasında AK Parti’ye yakınlıklarıyla bilinen, sözgelimi TOGG’un açılışından Çanakkale Köprüsü’nün lansmanına kadar epeyce iş yapmış olanlar da var, 90’lı yıllarda palazlanmış holding sahibi sağcı-solcu işadamları da var, belediye bürokratları da var, kurduğu şirketi İBB’yi söğüşlemek için kurduğu yüz metreden belli CHP’li tiplemeler de var, eski şarkıcı da var. Alevi, Sünni, Türk, Kürt... Her türlü etnik ve dini kimlikten insanın olduğu bir soruşturma bu. Bu husus da soruşturmayı “siyasi hedefleri olan” bir soruşturma olmaktan çıkarıp tamamen hukuki bir soruşturma haline getiriyor. Soruşturma siyasi olsaydı Haydanlı, İlbak, Palazoğlu, Ketenci soy isimlerini gözaltı listesinde görmezdik.

4. Soruşturmanın hukuki olması ve hukuki kalması bu aşamada da sonraki aşamalarda da Türkiye’deki politik tarafların göstereceği sağduyulu tutumlara bağlı.

5. İlk gün tahmin ettiğimiz o husus, sonraki günlerde gelen somut bilgilerle kendini iyice hissettirdi. Ekrem İmamoğlu’na ve diğerlerine açılan soruşturmada, olanı biteni içine sindiremeyen yahut başka nedenlere sahip CHP’lilerin verdiği bilgiler kritik rol oynamış. Zaten bu çapta bir soruşturma, “içerden” diyebileceğimiz bir bilgi ve belgelendirme sürecine dayandırılmıyorsa açılmaz, açılamaz. Medya AŞ’de tek bir odadan nokta atışla tek bir bilgisayarın alınması bu süreci gösteriyordu zaten. Rıza Akpolat’ın 40 sayfalık itirafıyla da hiç şüphe kalmadı. Bu soruşturmayı bir operasyon olarak değerlendireceksek bunu “CHP’lilerin CHP’lere operasyonu” olarak tanımlayabiliriz ancak. Hatta pekâlâ diyebiliriz ki CHP, Ekrem İmamoğlu’nun kişisel hırslarından kurtulup yeniden sivil ve demokratik siyaset sahasına dönme fırsatı yakalayabilir bu soruşturma ile.

6. Zaman zaman CHP’ye verdiği açık destekle tanıyıp bildiğimiz Erdem Atay’ın şu cümleleri kritik: “Dedik ki hırsızlık yapmayın. FETÖ ile, PKK ile ilişkinizi kesin. CHP’yi 200 kişinin kirlilikleriyle bıraktınız. Paraya onurunuzu sattınız.”

7. Soruşturmanın Ekrem İmamoğlu’nun siyasi kariyeri ve hedefleriyle bir ilgisi olmadığı gibi, bu soruşturma Ekrem İmamoğlu’nu “mağdur” hale de getirmez. Çünkü bu türden bir soruşturma “altlığı sağlam” olmadan açılmaz. Altlığı sağlam bu soruşturmanın da iki temel meselesi var: Yolsuzluk ve terör finansmanı. Şiir okumak değil, ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilecek bir konuşma ya da beyanat değil, siyasi bir koridor değil. Doğrudan doğruya yüz kızartıcı, alçaltıcı suçlar bunlar. Bu suçlardan aklanarak çıkarsa elbette İmamoğlu “mağdur bir siyasi kişilik” olur ve elbette o zaman bize de “demek ki bu soruşturmanın hedefi Ekrem İmamoğlu’nun siyasi kariyeri ve hedefleriymiş” demek düşer. Ama görünen o ki bu öyle bir şey değil. “Memleketin 500 milyar lirası iç edilmiş ve bu iç edilen paranın bir kısmı terör finansmanında kullanılmış” iddiası bu. Değil İmamoğlu cumhurbaşkanı adayı, halihazırda cumhurbaşkanı olsa namuslu bir savcının bu işin üzerine gitmesi gerekir.

8. CHP lideri Özgür Özel, kendisini CHP’ye başkan yaptıran İmamoğlu’na borç ödeme işinin suyunu çıkartmakla meşguldür. Bu husustaki yaklaşımını değiştirmesi ve bu soruşturmanın selametine engel olmaya çalışmayı bir kenara bırakması Özel’in önümüzdeki süreçte bir siyasi figür olarak varlığını sürdürüp sürdürmeyeceğini belirleyecektir. Bu performansta giderse Özel’in CHP başkanlığı pek kısa sürecektir.

9. Mahir Ünal’ın şu cümlelerini çok önemsedim: “CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in sokak çağrısı, siyasete ihanet niteliğindedir. Toksik siyasetten beslenen bu anlayışla sonuna kadar mücadele edeceğiz. CHP’nin kendi iç çatışmalarını ve kendi mensuplarının yargıya ihbar sürecinin oluşturduğu hukuki sonuçları sokak çağrısı ile perdeleyemezsiniz.”

10. Evet. Bu çerçevede Türkiye’nin elindeki fırsat son derece tarihi bir fırsattır. Ekrem İmamoğlu ve o yüz kişi soruşturmada bahsedilen o berbat düzeneği kurdularsa Türkiye’de yaşayan her bir insan konunun takipçisi olmalıdır. Berbat gündelik politikalara heba edilemeyecek kadar önemli bir basamaktayız. O yüzden tiyatroya değil gerçeklere, magazine değil hakikate doğru bir yolculuğu hep birlikte göze almalıyız.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yakarış 23 Mart 2025 | 63 Okunma Bu bir tarihi fırsattır ve kaçırılmamalıdır 22 Mart 2025 | 919 Okunma Saraysa milletin sarayı, Ramazan’sa müminin Ramazan’ı 18 Mart 2025 | 683 Okunma Yâ Şâfi, yâ Kâfi, yâ Mâni 16 Mart 2025 | 352 Okunma Hayaller miladi, hayatlar hicri 15 Mart 2025 | 263 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar
Close menu