Bu yazıyı iki yılda bir mecburen yazıyorum

Bildiniz. Mesele yine İslamcılık. Hani şu hakkında “ağzı olanın konuştuğu”, bilumum sağcıyı, muhafazakarı, devletçiyi falan İslamcı sayan cahil cühelanın “nokta atışı...

Bildiniz. Mesele yine İslamcılık. Hani şu hakkında “ağzı olanın konuştuğu”, bilumum sağcıyı, muhafazakarı, devletçiyi falan İslamcı sayan cahil cühelanın “nokta atışı tespit” diyerek diğer cahil cühela eliyle alkışlandığı, körlerin fili tarifinden bile berbat tariflerle karnımıza ağrıların girdiği İslamcılık. Yahu öyle bir hale geldi ki mesele, bırakınız AK Parti’yi bir yana, Süleymancıları bile İslamcı sayan ve alkışlayan var yahu.

Valla açık söyleyeyim. Yerlisiydi, millisiydi, şarjlısıydı, pillisiydi bilmem. İslamcılık, tarihi de, tarifi de çok açık, çok berrak bir politik/ideolojik yönelim olarak iki yüz yaşını devirmiş durumda ve bu uzun sayılabilecek tarihin hiçbir döneminde “tanımlanırken” son yıllarda Türkiye’de maruz kaldığı zulme maruz kalmadı. Evet, Türkiye’deki seküler-Kamalistlerin, ırkçı pisliklerin, hatta muhafazakarların yanında Graham Fuller denen nesebi gayrı sahih herifin bile daha tutarlı bir “İslamcılık” tanımı var.

O halde, ortalama iki yılda bir yaptığımı yapıp “İslamcılığa giriş 101 dersimize hoş geldiniz” diyorum. Kursiyer arkadaşlara başarılar.

Efendiler. Bir kere İslamcılık, İslam dünyasının son mihveri Osmanlı’nın zayıflaması...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
O sınırın nerede olduğunu bulsak mı? 19 Kasım 2024 | 275 Okunma Bir kapı nereye açılır? 17 Kasım 2024 | 199 Okunma Benzersizlik anlatısı ya da senden sekiz buçuk milyar daha var 16 Kasım 2024 | 1.055 Okunma Bir teklif: Türkiye’nin küresi 12 Kasım 2024 | 271 Okunma Bir bavula ne yakışır en çok? 10 Kasım 2024 | 264 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar