Bursa’dan bildiriyorum
Karmaşıktır Bursa’nın siyaseti. Kimin neyi niçin desteklediğini anlamak çok güçtür. “Şehrin büyük resmini ele geçirdim, artık anlıyorum olanı biteni” sandığınızda...
Karmaşıktır Bursa’nın siyaseti. Kimin neyi niçin desteklediğini anlamak çok güçtür. “Şehrin büyük resmini ele geçirdim, artık anlıyorum olanı biteni” sandığınızda yepyeni bir gelişme olur ve bakarsınız ki elinizde resmin tek bir parçası bile kalmamış.
Söz konusu yerel siyaset olduğunda dengeleri Bursa’dan daha karışık, daha iç içe geçmiş bir şehir yoktur zannediyorum. Bunun çok sebebi var ama uzun uzun yazmak istemiyorum. En kestirmesini söyleyeyim fakat. Türkiye’de sermayenin ve esnaflık refleksinin siyaseti bunca belirlediği bir başka şehir yok. Siyasal ittifakları da, politik düşmanlıkları da, sürtüşmeleri de, yakınlaşmaları da sermaye ve esnaflık refleksi belirliyor. Bu da Bursa’yı yerel siyaset bakımından son derece ilginç bir örnek haline getiriyor.
Ali Nur Aktaş’ın Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı ve şimdi de Cumhur İttifakı’nın adayı olması beni en çok bu bakımdan sevindirdi. Son derece karmaşık bulduğum Bursa yereline tabiri caizse “olanca samimiyeti” ile el koydu Ali Nur Aktaş. Ve evet, Bursa bundan daha azını asla hak etmiyor.
Kanaatimce Ali Nur Aktaş da, kendisinden beklentileri olan Bursa halkını asla yanıltmadı. Hatırlayalım. İlk işi Bursa’daki tuhaf makam arabası düzeneğini ortadan kaldırmak oldu. Sonra belediyenin yurtdışı gezileri geleneğini masaya yatırdı. Ardından bir dizi tedbir aldı ve bazı planlanmış, gereksiz yatırımları da durdurarak şehirde 150 milyon lira civarında bir kaynak tasarrufu sağladı.
Belediyede yapılanmış FETÖ unsurlarıyla da, kemikleşmiş bir takım odaklarla da hiç geri adım atmadan mücadele etti. Bir de bunun üzerine halka temas konusunda çok başarılı bir isim olduğu görülünce tabiri caizse “keyfim geldi” benim.
Pazar gün boyu Bursa’daydım. Şehirde ilginç sayılabilecek kimi şeyler gördüm, kimi şeyler dinledim.