Çürümenin alfabesi
Önce fıkra anlatayım. Şehirli bir kız, köye gelin gitmiş. Bakmış ki gelin gittiği evin etrafı tezek kokuyor. Temizlemeye karar vermiş. Güngörmüş kayınvalidesi “uğraşma kızım...
Önce fıkra anlatayım. Şehirli bir kız, köye gelin gitmiş. Bakmış ki gelin gittiği evin etrafı tezek kokuyor. Temizlemeye karar vermiş. Güngörmüş kayınvalidesi “uğraşma kızım, temizleyemezsin” demiş ama nafile. Gelin “bu kokudan kurtulmak için temizlik şart” demiş de başka bir şey dememiş. Her gün silmiş süpürmüş sokağı. Aradan üç ay mı geçmiş, altı ay mı geçmiş bilinmez, gelin bir gün kayınvalidesine gelip “gördün mü anne, koku moku kalmadı” demiş. Kayınvalide duraksamadan cevap vermiş: “Koku olduğu yerde duruyor kızım, sadece senin burnun tezek kokusuna alıştı.”
Bu, burada bir dursun.
Ahlaken tefessüh eden, çürüyen toplumlarda ve toplumsal kesimlerde yaygınlaşan ilk cümle “ne var ki bunda?” cümlesidir. Bir ergen bir yaşlıya gereken saygıyı göstermez, misal toplu taşıma araçlarında yer vermez, “ne var ki bunda?” Bir kadın kocasını sırasıyla bütün meslek gruplarının temsilcileriyle aldatır. Yetmez...