Derin yahut serin düşünce

Geçen hafta “Türkiye’nin Parazit’i nerede?” başlıklı bir yazı yazmıştım. Elbette kişisel yazarlık tarihimin en az okunan ve en az tepki alan yazısı oldu.

Niçin “elbette” diyorum? Şundan: Kesin cümlelerle, keskin tespitlerle, politik olarak karpuz gibi ortadan ikiye ayrıldığımız politik düzleme hizmet eden bir mantıkla yazmadığınız, konuşmadığınız zaman alıcınız düşüyor. Türkiye, uzun zamandır böyle bir ülke ne yazık ki.

Eh, bunu bir çeşit sızlanma olarak ele almak mümkün tabii. Hatta eli artırıp ‘bu dediğin böyle olurken hepimiz oradaydık’ da diyebilirsiniz. Doğru. Bu çölleşmeyi, bu parazit eksikliğini el birliği ile inşa ettik.

Peki, ama çözüm ne ve nerede?

Bu sorunun cevabı için şapkadan tavşan çıkartmamı bekliyorsanız yanılırsınız. İnsanlık tarihinin başlangıcından bu yana bu soruya tek bir cevap verilmiş çünkü. Elimizde bir tane tavşan var..

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
O sınırın nerede olduğunu bulsak mı? 19 Kasım 2024 | 275 Okunma Bir kapı nereye açılır? 17 Kasım 2024 | 199 Okunma Benzersizlik anlatısı ya da senden sekiz buçuk milyar daha var 16 Kasım 2024 | 1.055 Okunma Bir teklif: Türkiye’nin küresi 12 Kasım 2024 | 271 Okunma Bir bavula ne yakışır en çok? 10 Kasım 2024 | 264 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar