Dünyanın en berbat fikri: Amerika
Valla kafam çok rahat… Bazı ‘kürek mahkûmu’ arkadaşların aksine Türkiye’nin Amerika ile ilişkileri gelişince ‘Amerika be, yürü be’ demek zorunda değilim. İşler bozulunca da ‘ver...
Valla kafam çok rahat… Bazı ‘kürek mahkûmu’ arkadaşların aksine Türkiye’nin Amerika ile ilişkileri gelişince ‘Amerika be, yürü be’ demek zorunda değilim. İşler bozulunca da ‘ver mehteri’ demiyorum. Kendimi bildim bileli, aklım erdi ereli Amerika’nın dünyanın en berbat fikri olduğuna inanıp iman etmiş durumdayım. Yani son Amerikan seçimlerinden önce ‘Trump, küreselcilere atılmış büyük bir gol olacak. Yaşasın sarı saçlımız, mavi gözlümüz’ analizleri kasan, Trump’ın seçilişini neredeyse halayla kutlamaktan imtina etmeyen bazı kelli felli adamlar aklıma geldiğinde bıyığımın altından güldüğüm doğrudur.
Amerika’ya niçin düşman olduğumu anlatmaya gerek var mı? Akıl sağlığı ortalama düzeyde sıhhatli ve dünyanın politik dengelerinden az çok anlayan her bireyin üzerine Amerika düşmanlığı farzdır da onun’çün düşmanım.
Eh, Amerika vize başvurularını durdurmuş. İyi etmiş. Gayetle şahane bir durum bu… Zira en azından arkadan dolanmayı bir kenara bırakacak bir tavır değişikliği gerçekleştirmiş oluyor böylelikle.
Şurada anlaşalım önce. 15 Temmuz Türkiye’yi işgal girişiminin arkasında kimin olduğu meselesi o girişimi yapan pisliklerin bağlantıları göz önüne alındığında, o girişimi yapan pisliklerin sümüklü elebaşlarının hangi ülkede yaşadığı göz önüne alındığında netti zaten. Amerika, bir kez daha ‘bizim çocuklar başardı’ demeyi planlamıştı ama Amerika’nın bizim çocuklarına karşı bizim milletin çocukları tarihi bir başarıya imza attılar ve canları pahasına durdurdular bu girişimi.
Amerika, Rusya, İsrail ve İran an itibariyle Türkiye’nin karşısına konumlanmış dört büyük ‘açık düşman’dır. Buna yürekten inanıyorum. Ne ki, devlet dediğin, kendisine düşman olduğunu bildikleriyle bile çeşitli ilişkiler geliştirmek, çeşitli birliktelikleri hayata geçirmek zorunda olan bir yapıdır. Tabii ki şu da hesaba katılmalıdır her zaman: Bu ilişkilerin artmasıyla düşmanlık geçmeyecek, ortadan kalkmayacaktır. Yani Amerika yarın ya da öbür gün bu saçma sapan vize yasağını kaldırdığında en iyi ihtimalle ‘Amerika ile ilişkilerimiz düzelmiş’ olacaktır, ‘aramız’ değil.
Aklı eren hemen herkes şu tespiti yapıyor: Irak ve Suriye’nin ardından sıra Türkiye’nin parçalanması projesine gelmiştir. Günün sonunda bu proje, Rusya’nın da, Amerika’nın da, İsrail’in de, İran’ın da işine gelecektir.