Enseyi karartalım mı yahut 2020 nasıl geçti?
2020’nin “berbat bir yıl” olduğu varsayımı genellikle küresel pandemi ve buna bağlı olarak gelişen ekonomik ve sosyolojik zorluklar üzerinden sokuluyor dolaşıma. Doğrudur, “evde kalınca ne yapacağını bilemeyen” modern insan için imtihanların en büyüğü oldu pandemi.
Sevgili dostum Ersin Çelik’in teşviki ve teklifiyle 2013 yılında başladım Yeni Şafak’ta yazmaya. Yazılarım kısa süre internette yayınlandıktan sonra o zamanlar “çiçeği burnunda” denilebilecek Genel Yayın Yönetmenimiz İbrahim Karagül abi arayıp “güzel yazıyorsun, seni gazeteye alalım” dedi. Böylece tam yedi yıl olmuş İbrahim abi ile yakın çalışma arkadaşı olalı. Hep desteğini, ağabeyliğini, dostluğunu gördüm. 2020’nin son günlerine ise onun görevi bıraktığı haberi ile girdim.
Bence bir gazeteyi, hele Yeni Şafak gibi “Türkiye’nin birikimi” sloganını hayata geçirme azmindeki bir gazeteyi 8 yıl yönetmek başlı başına bir başarıdır. Üstelik bu 8 yıl, içine Gezi olaylarından 17-25 Aralık sürecine, 15 Temmuz ihanetinden Türkiye’nin başkanlık sistemine geçişine kadar tabiri caizse “tıka basa” bir gündemle doluyken bence Karagül Yeni Şafak’ı bugünden yarına taşıyacak güzel işler yaptı.