Farkındayız

Önce yargımı belirterek başlayayım: Öteki ile bir arada yaşayabilme tecrübesi konusunda insanlık tarihinin gördüğü en kötü örnek “batı”dır. Ne Cengiz, ne Atilla, ne de İskender ötekini...

Önce yargımı belirterek başlayayım: Öteki ile bir arada yaşayabilme tecrübesi konusunda insanlık tarihinin gördüğü en kötü örnek “batı”dır. Ne Cengiz, ne Atilla, ne de İskender ötekini bunca örselememiş, öteki ile yaşama konusunda bu denli kötü bir sınav vermemiştir.

Bugün artık engizisyon dediğimiz akıl tutulmasının “Ortaçağ Avrupa’sından Yahudi sermayesinin temizlenmesi” olduğu gün gibi ortaya çıkmıştır. Kurumsal kilise, Avrupa’da sermayenin el değiştirmesi konusunda muazzam bir motor güç olmuş ve sonucu yüzyıllarca sürecek bir meselenin de fitilini ateşlemiştir.

2. Dünya Savaşı’nı aynı zamanda “Yahudilere de kaybeden” Avrupa, ezeli düşmanıyla bir çeşit uzlaşmaya girişmiştir. Fakat Batı kendisini “öteki” olmadan tanımlayamadığı için aslında tarihsel anlamda “asıl öteki” diyebileceğimiz Müslümanlara karşı 2. Dünya Savaşı’ndan itibaren yıllar içerisinde gerçekleşen düşük yoğunluklu bir kampanya yürütmüştür.

Bilhassa 2001 İkiz Kuleler saldırısının hemen ardından Batıda zaten bir enerji olarak biriken İslamofobi, tabiri caizse zirve yapmıştır. Bütün bunların üzerine yakın dönemde DEAŞ isimli ne olduğu belirsiz terör örgütünün Avrupa ve Amerika’da gerçekleştirdiği saldırılar da konulunca denebilir ki İslamofobi hâlihazırda altın çağını yaşamaktadır.

Mesela Alman Milletvekili Cem Özdemir’in “Almanya dünya kupasından Recep Tayyip Erdoğan yüzünden elendi” küstahlığını yapabilmesinin ve daha da kötüsü bu küstahlığın hatırı sayılır şekilde alıcı bulmasının bu “altın çağ” ile yakından ilgisi vardır.

Standart bir batılı zihin için 2. Dünya Savaşı’ndaki Yahudi soykırımının tek suçlusu Hitler ve onun ordusundaki askerlerdir. Ne var ki Paris’te ya da Berlin’de herhangi bir DEAŞ’lı saldırı yaptığında bunun suçu bütün Müslümanlarındır. İnsanları 4.500 derecede fırında yakıp küle çevirme vahşeti sadece Nazilere aittir. Fakat herhangi birinin kellesinin kesilerek infaz edilmesi bizim, yani bütün Müslümanların sorumluluğundadır. Standart Batı aklı uzun süredir böyle işlemektedir.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
O sınırın nerede olduğunu bulsak mı? 19 Kasım 2024 | 275 Okunma Bir kapı nereye açılır? 17 Kasım 2024 | 199 Okunma Benzersizlik anlatısı ya da senden sekiz buçuk milyar daha var 16 Kasım 2024 | 1.055 Okunma Bir teklif: Türkiye’nin küresi 12 Kasım 2024 | 271 Okunma Bir bavula ne yakışır en çok? 10 Kasım 2024 | 264 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar