Fazla kişisel bir yazı

“İnandığım bazı şeyleri yazmaktan kendimi alıkoyduğum doğrudur, ama inanmadığım hiçbir şey yazmadım o sütunda” diyorum soranlara. Başka türlü nasıl “yazma sorumluluğu”...

“İnandığım bazı şeyleri yazmaktan kendimi alıkoyduğum doğrudur, ama inanmadığım hiçbir şey yazmadım o sütunda” diyorum soranlara. Başka türlü nasıl “yazma sorumluluğu” alabilir insan, bilmiyorum çünkü.

Bu “inandığım bazı şeyleri yazmaktan kendimi alıkoyduğum doğrudur” kısmı bence izahtan vareste ama yine de biraz açıklamak isterim. Sadece gazete yazılarımda değil, şiir, öykü ve diğer yazı çalışmalarımda da böyledir bu benim için. İnandığım şeyi tam olarak ifade edememe korkusu ise yazmamamdaki başat unsurdur.

Örnek mi? Mesela o cümleyi, yani “Tanrıyı nasıl tarif ettiğimiz tanrıyı değil bizim kim olduğumuzu anlatır” cümlesini duydum duyalı yazmak istiyorum bunu. Fakat derdimi tamı tamına izah edemezsem meselenin yanlış, çok yanlış bir yere gidebileceğini hesap ediyorum. Derdimi tam olarak izah edebileceğim o rahat aralığı da bulamıyorum bir türlü.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
O sınırın nerede olduğunu bulsak mı? 19 Kasım 2024 | 275 Okunma Bir kapı nereye açılır? 17 Kasım 2024 | 199 Okunma Benzersizlik anlatısı ya da senden sekiz buçuk milyar daha var 16 Kasım 2024 | 1.055 Okunma Bir teklif: Türkiye’nin küresi 12 Kasım 2024 | 271 Okunma Bir bavula ne yakışır en çok? 10 Kasım 2024 | 264 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar