İbrahim abinin bıraktığı yerden

Sevgili İbrahim Tenekeci, Yeni Şafak’ta yayınlanan “Seçimlere giderken kültürel iktidar meselesi” başlıklı yazısında, uzun süredir gündemde tutmaya çalıştığımız...

Sevgili İbrahim Tenekeci, Yeni Şafak’ta yayınlanan “Seçimlere giderken kültürel iktidar meselesi” başlıklı yazısında, uzun süredir gündemde tutmaya çalıştığımız kültürel iktidar meselesine esaslı ve esastan bir katkı sağlamış.

Ben de bugün, İbrahim abinin bıraktığı yerden bir takım notlarla ilerlemek istiyorum.

Önce şunu tespit edelim: Türkiye’deki Kemalist oligarşinin sermaye himmetiyle kültürel iktidarı müesses hale getirdiğine kimsenin itiraz edecek hali yoktur sanırım. Cumhuriyetin ilanını müteakip “medya-kültür-sanat” üçgenini nevzuhur sermayedar ailelere zimmetleyen Kemalizm, seneler içerisinde bu refleksini giderek geliştirmiştir. Gelinen noktada sermaye, bütünüyle kuşatmış durumdadır medya-kültür-sanat üçgenini. Üstelik Türkiye’deki yerel kültürel iktidar, bilhassa merkez Avrupa’nın ve Amerika’nın ürettiği küresel kültürel iktidara uyum konusunda da hiç zorluk yaşamamıştır. Bugün ülkemizde medya-kültür-sanat üçgeninin gündemi, Avrupa ve Amerika’nın gündemiyle aynıdır.

Küçük bir örnek: Avrupa’nın hatırı sayılır kitap fuarlarında üç yıldır öne çıkan konular arasında liderlik feminizm, çevre ve eşcinsellik bahislerindedir. Öne çıkan başat tür ise biyografidir. Türkiye’nin yayın hayatında hem son iki yıldır yayınlanan kitaplar, hem de önümüzdeki yılın planlamaları göstermektedir ki feminizm, çevre ve eşcinsellik içerikli kitaplar yükselişte, biyografi türü ise patlama yapmış durumdadır.

Sermayesiz bir kültürel iktidar biçimi elbette düşünülemez. Dolayısıyla İbrahim abinin şu tespiti çok mühimdir: “AK Parti iktidarıyla beraber ülkemizdeki sermayenin ciddi bir kısmı el değiştirdi. Bazı muhafazakâr aileler variyet sahibi oldu. Sonuç? Boş çerçeve.”

“Sermayenin ciddi bir kısmının el değiştirdiği” bahsine itiraz hakkımı saklı tutmakla birlikte, AK Parti iktidarı ile palazlanan kimi sermaye sahiplerinin medyadaki ataklarını kültür-sanat bahsinde neredeyse hiç görmediğimizi söylemek gerekir.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
O sınırın nerede olduğunu bulsak mı? 19 Kasım 2024 | 275 Okunma Bir kapı nereye açılır? 17 Kasım 2024 | 199 Okunma Benzersizlik anlatısı ya da senden sekiz buçuk milyar daha var 16 Kasım 2024 | 1.055 Okunma Bir teklif: Türkiye’nin küresi 12 Kasım 2024 | 271 Okunma Bir bavula ne yakışır en çok? 10 Kasım 2024 | 264 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar