İki meselenin peşinde
Yeni Şafak Gazetesi Yazarı İsmail Kılıçarslan'ın bugünkü (22.11.2022)'' İki meselenin peşinde'' başlıklı yazısı.
Birinci meselem şudur bugün: Diyelim Taksim’deki bombayı PKK ya da TAK patlatmadı. Yani, Banu Güven’inden Hayko Bağdat’ına, Ayşe Hür’ünden bilmem kimine kadar bütün barışsever(!) zevat haklı çıktı. Bombayı da diyelim DAEŞ, CIA, MOSSAD veya SAVAK patlattı. Hatta bir anlığına bu leş barışseverler(!)in yaygınlaştırmaya çabaladığı o iğrenç propagandayı satın alalım. Bombayı, seçim sathına girdik diye AKP patlatmış, bunu da Süleyman Soylu organize etmiş olsun. Söz konusu PKK isimli terör örgütünü vurmak, ortadan kaldırmak, kökünü kazımak olduğunda ne fark eder ulan? Bombayı kimin, ne amaçla, hangi saikle patlattığının PKK isimli terör örgütünü ortadan kaldırmakla nasıl ve şekilde bir ilgisi olabilir? Bu ilgi nasıl ve ne şekilde kurulabilir?
Bu leş barışsever(!)ler kabaca kamuoyuna şunu pompalamaya çabalıyorlar. “Taksim’deki bombayı PKK üstlenmedi, o halde Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin PKK isimli mayın eşekleri topluluğunu ortadan kaldırmasına gerek yok.”