Kudüs düşerken

Hepimiz orada olacağız. Bin türlü bahanemiz, bin türlü mazeretimiz, bin türlü yalanımız olacak elimizde. ‘Şey’ diyeceğiz, ‘aslında’ diyeceğiz, ‘yapılması gereken’...

Hepimiz orada olacağız. Bin türlü bahanemiz, bin türlü mazeretimiz, bin türlü yalanımız olacak elimizde. ‘Şey’ diyeceğiz, ‘aslında’ diyeceğiz, ‘yapılması gereken’ diyeceğiz.

Hepimiz orada olacağız. Büyüyüp duran ve çoktan patlatılması gereken bir çıbana benzeyen, kazınıp alınmazsa bütün bünyeyi sarma tehlikesi olan bir ura benzeyen terörist İsrail gözümüzün içine baka baka, bizimle dalga geçe geçe mabedimizin mahremini tarumar ederken, Hz. Süleyman’a (as) hakaret edercesine hastalıklı zihniyle bir Süleyman mabedi inşa ederken biz ‘tüh’ diyeceğiz. Onun aslı ‘tüh’ değil ‘tuh’tur. Yüzümüze tükürecek Aksa’nın çocukları.

Hepimiz orada olacağız. Mabedimize kurulan x-rayleri ‘canım bunda ne var ki, güvenlik tedbiri alıyorlar’ cümlesiyle geçiştiren bütün aptal Arap diktatörleri, ‘modern dünyanın gerekleri, reel politik’ bık bıkı ile hayat geçiren bütün İslam demokrasileri, ‘şimdi tabii İsrail de çok ayıp ediyor’ gazıyla gaz ticaretini birbirine hiç karıştırmayanlar, ‘çok acayip kınıyoruz, öyle böyle değil, deli gibi kınıyoruz’ diyen bütün İslami bilmem neler canımızı acıtacak, acıtacak, acıtacak. ‘Vah’ diyeceğiz. ‘Vah’ demenin geç, çok geç kalmışlığın bir ifadesi olduğunu elbette bileceğiz ama yine de ‘vah’ diyeceğiz işte imanımızdan kalan son pamuk ipliğiyle.

Hepimiz orada olacağız. 60 yıllık, 100 yıllık, 150 yıllık planını takır takır işleten işgalci köpek izzetimizi, şerefimizi, haremimizi yerle bir ederken biz başımızı sokacak kum arayacağız. Küçücük ve çoktan halledilmiş tartışma konularını futbol maçı izler gibi izlemeye devam edeceğiz televizyonlardan.

Hepimiz orada olacağız. ‘CIA’ diyeceğiz, ‘Amerika’ diyeceğiz, ‘İngiltere’ diyeceğiz, ‘dünya sistemi’ diyeceğiz. Allah’a inanacağız elbette ama O’na hiç güvenmeyeceğiz. Hükümete, gayrı safi milli hasılaya, ticaret anlaşmalarına, ekonomik istikrara… Hatta istatistik bilimine bile O’ndan çok güveneceğiz.

Hepimiz orada olacağız. Üzerimizde taşınabilir utançlarımız olacak, ama biz onları taşımaktan utanmayacağız.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
O sınırın nerede olduğunu bulsak mı? 19 Kasım 2024 | 275 Okunma Bir kapı nereye açılır? 17 Kasım 2024 | 199 Okunma Benzersizlik anlatısı ya da senden sekiz buçuk milyar daha var 16 Kasım 2024 | 1.055 Okunma Bir teklif: Türkiye’nin küresi 12 Kasım 2024 | 271 Okunma Bir bavula ne yakışır en çok? 10 Kasım 2024 | 264 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar