Memleketin kayıp çocukları

Hakan Arslanbenzer’in kavramsallaştırmasını ödünç alarak başlayayım: Dünyada hakim kültürel hegemonyanın bize “kültürel iktidar” olarak görünen yüzü aslında bir çeşit...

Hakan Arslanbenzer’in kavramsallaştırmasını ödünç alarak başlayayım: Dünyada hakim kültürel hegemonyanın bize “kültürel iktidar” olarak görünen yüzü aslında bir çeşit distribütörlükten, bir çeşit komiserlikten ibaret. Yani aslında Türkiye’de “kültürel iktidar” ne sağda ne de solda. Sadece, bir yanda Türkiye’de kültürü “milli bir mesele” olarak ilerletmek isteyen insanlar ve gruplar var. Bir yanda da Dubai’de, Brüksel’de, Paris’te, New York’ta, Londra’da dal budak salmış küresel kültür hegemonyasının komiserliğini, temsilciliğini yapmanın derdinde insanlar ve gruplar var.

Basit örnek vermek gerekirse “ispatlanmamış bir suç üzerinden” Hasan Ali Toptaş’ı yok etmeye uğraşanlarla “ispatlanmış bir adi suça rağmen” Emrah Serbes’i var etmeye devam edenler aynı komiserler.

Fakat bugün konumuz bu...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
O sınırın nerede olduğunu bulsak mı? 19 Kasım 2024 | 275 Okunma Bir kapı nereye açılır? 17 Kasım 2024 | 199 Okunma Benzersizlik anlatısı ya da senden sekiz buçuk milyar daha var 16 Kasım 2024 | 1.055 Okunma Bir teklif: Türkiye’nin küresi 12 Kasım 2024 | 271 Okunma Bir bavula ne yakışır en çok? 10 Kasım 2024 | 264 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar