O güne geri dönmek
Geçtiğimiz günlerde bu köşede yayınlanan “Bu Başarı Hepimizin” başlıklı yazımda, provokasyonlarla yarıda bıraktırılan İHH İncirlik eylemi hakkında şu cümleleri...
Geçtiğimiz günlerde bu köşede yayınlanan “Bu Başarı Hepimizin” başlıklı yazımda, provokasyonlarla yarıda bıraktırılan İHH İncirlik eylemi hakkında şu cümleleri yazmıştım: “Tam o sırada ‘kuklayı değil kuklacıyı’ hedef alan bir organizasyonla İHH, İncirlik üssüne gitmişti. Orada -kimlerin çıkardığını adımız gibi bildiğimiz- bir provokasyona maruz kalınıp İHH’nın aklıselim tavrı sonucu eylem sonlandırılmasaydı uzun yıllardan beridir ülkemizde yapılmış en etkili ABD karşıtı protestolardan birini gerçekleştirmiş olacaktık. Üzerinden biraz zaman geçsin İncirlik Üssü’nün adının niçin değiştirildiğini de, bu üslerden İsrail’e tek bir istihbaratın niçin gitmediğini de anlamış olacağız zaten.”
Bu cümleler üzerine epeyce insan ulaştı bana. Aralarında bu eylemi destekleyenler de vardı, desteklemeyenler de. Provokasyonlar neticesinde eylemin sonlandırılması konusunda İHH’yı tebrik edenler de vardı, eleştirenler de.
Hal böyleyken bu eylemi hem oluş hem de sonuç bakımından değerlendirecek bir yazı yazmak şart oldu.
Hatırlayacaksınız belki. İHH, İncirlik eylemini “birkaç günlük” olarak planlamış, Türkiye’nin dört bir yanından İncirlik’e akacak araç konvoyları organize...