Ölüm gelicek cihane
Bekir Coşkun’la aramda devasa bir anlayış farkı vardı. Hayatı boyunca beni ve bana benzeyen kim varsa onu aşağılamış, arkaik bir Kamalizm anlayışını toplumun kurtuluşu olarak görmüş...
Bekir Coşkun’la aramda devasa bir anlayış farkı vardı. Hayatı boyunca beni ve bana benzeyen kim varsa onu aşağılamış, arkaik bir Kamalizm anlayışını toplumun kurtuluşu olarak görmüş, üstelik fikrini hepimize hakaret etmeden savunamayan biriydi o. Neler neler dedi Türkiye’deki ortalama dindar insana. “Bidon kafa”dan tutun da şimdi buraya yazamayacağım kadar kaba pek çok hakarete başvurdu hayatı boyunca.
Bekir Coşkun’la da, Bekir Coşkun’a benzeyen kim varsa onunla da gücümün yettiğince, dilimin döndüğünce mücadele etmeyi kendime bir vazife bildim. Taa Meksika Sınırı yıllarında hem onun hem de Yılmaz Özdil ve Emin Çölaşan gibi arkaik Kamalistlerin yazılarıyla dalga geçmek, onların o “durmuş” mantıklarının ipliğini pazara çıkarmak en sevdiğim işlerden biriydi.