Sihirbaz
Derler ki Samiriye’de icra-ı sanat eyleyen o sihirbaz, Allah’a rüşvet vermeye çalıştığı için öldü.Hikâye uzun ama biz kısasını yazalım. Biz az yazalım, siz çok anlayın.Derler ki...
Derler ki Samiriye’de icra-ı sanat eyleyen o sihirbaz, Allah’a rüşvet vermeye çalıştığı için öldü.
Hikâye uzun ama biz kısasını yazalım. Biz az yazalım, siz çok anlayın.
Derler ki bu sihirbaz işinde mahir mi mahir biriymiş. Güya kaybolan eşyaları bulur, güya havada yürür, güya hastaları iyileştirirmiş. Elbette kaybolan eşyaları önce çalar, elbette havada özel bir düzenekle yürür, elbette kendi yoldaşlarına hasta numarası yaptırarak onları iyileştirirmiş.
Böylelikle de kârına kâr, servetine servet ekler, şehir şehir, kasaba kasaba dolaşarak sihirbazlığa devam edermiş.
Ta ki şehre, Hz. İsa Efendimiz’in bir havarisi gelene kadar…
Kudüs’te hem Yahudilerin hem de Roma’nın bin türlü zulmüne uğrayan ilk Hıristiyanlar, Hz. İsa’nın vaz’ ettiği hak dini yaymak için Filistin’in ve Ceziretü’l-Arab’ın her bir yanına hicret etmişler. Kelâmı ve akideyi yaymak için tebliğ çalışmalarına başlamışlar.