Siyonistler Los Angeles’ı niçin yaktı?

Hep söylüyorum, yine söyleyeceğim. Büyük insanlık ailesinin başındaki en büyük bela Siyonistlerdir. Bunun birkaç nedeni var. İlki ve en önemlisi, kendi kutsal kitaplarını tahrif ederek ulaştıkları o faşist kafa yapısıdır: “Biz insanız, geri kalanlar da böcek.” Biz Müslümanlar, İslam dininin Hz. Adem’den bu yana “kesintisiz bir ırmak” olarak devam ettiğine ve Resul-i Ekrem Efendimiz’in (s.a.v.) risaletiyle İslam’ın bütünüyle tamamlandığına iman ederiz malum. Yani bizim açımızdan Hz. Musa da, Hz.

https://w.soundcloud.com/player/?url=https%3A//api.soundcloud.com/trac

Hep söylüyorum, yine söyleyeceğim. Büyük insanlık ailesinin başındaki en büyük bela Siyonistlerdir.

Bunun birkaç nedeni var. İlki ve en önemlisi, kendi kutsal kitaplarını tahrif ederek ulaştıkları o faşist kafa yapısıdır: “Biz insanız, geri kalanlar da böcek.”

Biz Müslümanlar, İslam dininin Hz. Adem’den bu yana “kesintisiz bir ırmak” olarak devam ettiğine ve Resul-i Ekrem Efendimiz’in (s.a.v.) risaletiyle İslam’ın bütünüyle tamamlandığına iman ederiz malum. Yani bizim açımızdan Hz. Musa da, Hz. İsa da birer İslam peygamberidir ve “toplumsal hukuk ile ritüeller” dışında bu aziz Peygamberler, Kur’an ne söylüyorsa aynını söylemiş, onu beyan etmişlerdir.

Resul-i Ekrem Efendimiz’in (s.a.v.), “Allah indinde en şerefliniz takvâca en ileri olanınızdır. Arap’ın Arap olmayan üzerine bir üstünlüğü yoktur. Arap olmayanın da Arap üzerine bir üstünlüğü yoktur. Siyah derili olanın beyaz derili üzerine bir üstünlüğü yoktur, beyazın da siyah derili üzerine bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük sadece takvâ iledir” hadisi ile özetlenebilecek İslam yaklaşımı “doğuştan üstünlük” tanımlamaz. Bu, hiç şüphe yok ki, bozulmamış, muharref hale gelmemiş Tevrat’ta da böyledir. Hz. Musa da tıpkı Efendimiz (s.a.v) gibi üstünlüğün sadece “davranışsal” olabileceğini beyan etmiştir.

Fakat kendi kutsal kitaplarını kendi heva ve heveslerine uydurarak Siyonistleşen Yahudiler kendilerinin “doğmakla üstün bir insan topluluğu” olduklarına dair kesin bir inanç geliştirmişlerdir. Bunun, insanlık için büyük, çok büyük bir zulme dönüştüğüne hiç şüphe yok.

İkincisi Siyonistlerin ne pahasına olursa olsun yaşama arzularıdır. Kendilerini üstün olarak konumladıkları için kendi yaşamlarının devamı için başka yaşamların feda edilmesi onlar için hiç ama hiç sorun olmamıştır. Bu yüzdendir ki dünyadaki organ mafyasının istisnasız tamamı Siyonistlerin elindedir. Kendi yaşamlarını devam ettirebilmek için başkalarının ölmesi sorun değildir çünkü Siyonistler için.

Üçüncüsünün safahatı uzun tabii ama kısaca söylemek gerekirse Siyonizmin en çok kullandığı yöntem “ekonomik köleleştirme” yöntemidir. Hristiyanlarca kesin olarak haram olan faizin yüzyıllar içerisinde Avrupa’da Siyonist Yahudiler eliyle nasıl müesses hale getirilip Siyonistlerin tüm dünyayı nasıl finansal açıdan ele geçirdiklerini derinlemesine anlayıp okumak isterseniz Ketebe Yayınları arasından Melih Oktay imzasıyla çıkan “İktisatçıların Tutarsızlığı: Faiz Hilesi” kitabını okumanız yeterli olacaktır. Gergef gibi işlenmiş bir ekonomik planın yürütüldüğü yüzyıllar sonunda gelinen noktada dünyada Hristiyan sermayenin hayatına devam edebilmesinin tek yolu Siyonistlerin finansal planlamasına kayıtsız şartsız itaat etmek olmuştur. İngiltere’nin Yahudilere “size Filistin coğrafyasını vereceğiz” sözü bütünüyle ve sadece bu finansal hikâye ile ilgilidir mesela.

Bu üç müesses kötülüğün bir araya gelmesiyle oluşan kapkaranlık bir düzendir Siyonizm. Kendilerini yaratılmış her şeyden üstün gören, yaşamaya ölümüne bağlı ve tüm insanlığın içine düştüğü kapitalizm bataklığının mimarıdır Siyonistler. Dolayısıyla evet ve kesinlikle, Los Angeles’ı da Siyonizm küle çevirmiştir.

Los Angeles’ta 130 bin dönümlük arazide çiftçilik yapan ve Amerika’nın en büyük tarım şirketlerinden birinin sahibi olan Siyonist Stewart ve Lynda Resnick çiftinin koca eyalette önüne gelen her yetkiliyi rüşvete bağlayıp bütün kamu sularına çöktüğünü duymuşsunuzdur mutlaka. Los Angeles itfaiyesinin su çekmesi gereken depoların bomboş olduklarını söylediklerini de duymuşsunuzdur. Onları tekrar anlatacak değilim.

Anlatmak istediğim şu: Stewart ve Lynda çiftinin, Amerika’ya 200 milyar doları aşkın zarar veren, onlarca insanın ölümüne neden olan, yüzbinlerce insanın evsiz kalmasına neden olan bu yangın nedeniyle bir an olsun, bir küçük an bile olsun pişmanlık duymadıklarına eminim. Çünkü bir Siyonist için dünyadaki her şey müktesep haklarıdır ve ölen ya da zarar gören Siyonist değilse bu önemi haiz bir şey değildir. Dolayısıyla “Siyonistler Los Angeles’ı niçin yaktı?” sorusu “çünkü yakabiliyorlardı” cevabının dışında bir cevaba sahip değildir.

Gazze’de çoluk-çocuk öldüren Siyonist köpeklerin hiçbiri ama hiçbiri yapıp ettiklerinden dolayı en küçük bir pişmanlık duymamaktadır. Stewart ve Lynda için de durum böyledir.

Böylece aslında söylemek isterim ki dünyanın geleceği, dünyanın “kötülük üretim merkezi” olarak çalışan Siyonizm’i ortadan kaldırıp her bir Siyonist’i teker teker yok etmemize bağlıdır. Yoksa bu yangın, dünyanın sonunu getirir.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Siyonistler Los Angeles’ı niçin yaktı? 19 Ocak 2025 | 140 Okunma Cümle kafirlerin yeri ayağımızın altıdır 18 Ocak 2025 | 295 Okunma Hayvan lobisinin ipliği pazarda 14 Ocak 2025 | 1.771 Okunma Musa mı, asa mı, Firavun mu? 12 Ocak 2025 | 381 Okunma Gazze değil Los Angeles 11 Ocak 2025 | 652 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar