Son sefer
Bir ayağı diğerinden kısa olduğu için dengesiz, kollarımızı yaslamaktan imtina ettiğimiz masanın yanına öylesine konulmuş; masadan pahalı olduğuna görür görmez kanaat getirdiğiniz ceviz oyma...
Bir ayağı diğerinden kısa olduğu için dengesiz, kollarımızı yaslamaktan imtina ettiğimiz masanın yanına öylesine konulmuş; masadan pahalı olduğuna görür görmez kanaat getirdiğiniz ceviz oyma sandalyede, gözlerindeki yaşlara engel olmaya çabalamadan o gerçeği ilk kez kendisi fark etmiş gibi fısıldadı: “İnsanın değişebileceğine dair safça bir inanç geliştirmişim ben.”
Nuh nebiden kalma bu yorgun kahvede, tatilcilerin gereksiz mutlulukları arasına sıkıştırdığımız bu hakiki anın tadını çıkartmak ayıp bir şeymiş gibi gelmediğinden bana, yaşlı garsonun “pek güzeldir bizim sakızlımız” diyerek bıraktığı kahveden bir yudum höpürdettim. Dudaklarımla fincanın birleşmesinden kaynaklanan o ses çıkınca, evet, biraz ayıp bir şey yaptığımı düşündüm ama çabuk geçti o his. Çünkü karşımda gözlerinin yaşlarını akıtmaktan çekinmeyen, kısa zamanda kardeşim kadar çok sevmeyi başardığım biri “insanın değişebileceğine dair bir inanç geliştirmişim ben” diyordu ve benim, yani hayatın anlamını çoktan çözmüş de...