Şu “kısa paçalılar” meselesi
Niteliğin egemen olduğu bir vasat, AK Parti’nin bu topluma bir borcudur zira
Bayılıyoruz tanımlamaya ve o tanım üzerinden koca koca sosyolojik okumalar yapmaya. Hoş, sosyoloji araştırıp soruşturmadan, veriyi ortaya koymadan, en genel manada “tanımlamadan” yoluna devam edemiyor. O halde buradaki “sosyolojik okuma yapma” lafzını literal değil “magazine meyyal” manada ele alsak sezadır.
“Kısa paçalılar” diye bir sosyolojik katman yok elbette. En azından “katmanlaşmış” diyebileceğimiz bir durumda değiller. Daha ziyade “belli belirsiz bir insan tipolojisi”ne atıf yapmak için dolaşımda olduğunu varsayabiliriz “kısa paçalılar”ın.
Nedir o “belli belirsiz insan tipolojisi?” Mesleki birikimiyle, iş yeterliliğiyle, işe yarar fikirleriyle hatta emeğiyle değil ilişkileriyle; sahip olduğu birincil ilişkilerin şefaatiyle yani olumsuz manada “sosyal sermaye”si ile iş tutan, bu iş tutmalar sonucu elde ettiği parayı “nasıl ezdiğini” sergilemekten kaçınmayan, arabasını, saatini, silahını, nargilesini, yediğini, içtiğini....