Sufilerin El Kitabı yahut süte çağrı
“Hikmet, bir şeyi tam ve eksiksiz yapmak ve ortaya koymaktır. Bilgi açısından bir şeyi gerçekleştirmek ve yapmak; söz açısından o şeyi veciz ve çağrışımlı ifade etmek; uygulama...
“Hikmet, bir şeyi tam ve eksiksiz yapmak ve ortaya koymaktır. Bilgi açısından bir şeyi gerçekleştirmek ve yapmak; söz açısından o şeyi veciz ve çağrışımlı ifade etmek; uygulama açısından mükemmelen yapmak ve kemale erdirmektir. ‘Hikmet üç topluma indirilmiştir: Arapların dillerine, Çinlilerin ellerine, Yunanlıların akıllarına’ denmiştir. Allah Teâlâ daha iyi bilir.”
Ahmet Murat’ın nefis Türkçe'siyle çevirdiği ve Ketebe’den çıkan “Sufilerin El Kitabı” isimli eserde İbn Acibe hikmet kavramını böyle açıklıyor.
“Bir şeyi tam ve eksiksiz yapmak” insanın hayatından çıkalı çok oluyor elbette.
Dikkat isterim: 18. asırda yaşayan Faslı Şazeli şeyhi ve âlim İbn Acibe, hikmeti bir “yöntem” olarak tanımlıyor. Çünkü o, insanın ancak bir “yöntem” ile yolunu bulabileceğinin henüz bilindiği çağlara ait biri.