Tetikte

“Çok sevdiğim ama uzun süredir söylemediğim bir şarkının tüm sözlerini birden hatırlamışım da bağıra çağıra söylemişim gibi sevdim abi ben onu. Sonunda toprağını...

“Çok sevdiğim ama uzun süredir söylemediğim bir şarkının tüm sözlerini birden hatırlamışım da bağıra çağıra söylemişim gibi sevdim abi ben onu. Sonunda toprağını bulmuş solgun çiçeklerin birden şımarıverip çiçeklenmesi gibi sevdim. Ben onu abicim, çocukluğumda babamın verdiği işlemeli gümüş çakıyı öteberinin arasında birden bulmuşum gibi sevdim. Çocukların pamuk helvayı sevdiği, yaşlıların ziyaretine gelen gençleri sevdiği gibi sevdim.”

Neredeyse şairin “azgın bir iştaha” dediği yerden anlatıyordu bana nasıl sevdiğini. İkimiz de başka başka açılardan dünyanın sıfır noktasında, gözlerimiz ufukta öylece “bir şey olmasını” bekliyorduk.

Bilirsiniz ya. İnsanın hayatı bir şey olmasını bekleme haline geçmeyiversin. Umut, hem yaşatan hem de insanın ömrünü çürüten bir canavara dönüşür o saat. Yaşarsın ve ölürsün. Her gece ölürsün ve her sabah yaşamak için kendinde belli belirsiz de olsa bir güç daha kaldığını fark edersin. Şaşkınlıkla.

İşte benimle birlikte gözünü ufka dikmiş bu gereğinden fazla yorgun delikanlı da tam olarak “bir şey olmasını bekleme” derdine tutulmuştu. Ve ona “bitmiş bu iş, boşuna zorlama” demenin, tedaviye hiçbir katkısı olmayacağını en çok...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
O çıkışı bulmak 25 Haziran 2024 | 297 Okunma Tetikte 23 Haziran 2024 | 191 Okunma Limona şırıngayla su basmak 22 Haziran 2024 | 345 Okunma Sosyal çürüme yazıları 10: Çıplaklığı özgürlük zannedenler cumhuriyeti 18 Haziran 2024 | 652 Okunma Zemzem orada, sen neredesin? 16 Haziran 2024 | 93 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar