Ülke aşağılama kılavuzu ya da bizden adam olmaz
Bir kesim var, bayılıyor ülkemizi aşağılama fırsatlarını kullanmaya. 960, 70 ve 80’li yıllarda dolaşımda olan ve orta sınıfın neredeyse huşu ile geçtiği “bizden adam olmaz” diskuru...
Bir kesim var, bayılıyor ülkemizi aşağılama fırsatlarını kullanmaya. 960, 70 ve 80’li yıllarda dolaşımda olan ve orta sınıfın neredeyse huşu ile geçtiği “bizden adam olmaz” diskuru, 2000’li yıllardan sonra yerini “istatistiklere göre” kalıbına bıraktı.
Yani filmlerden, seyahatlerinden ya da bir dostundan gördüğü Avrupa ve Amerika’yı ballandıra ballandıra anlatıp finalini “azizim bizden adam olmaz. Adamlar bir kere kiliseye bile ayakkabı ile giriyorlar. Bizde öyle mi ya? Camiler hep çorap kokusu” cümlesi ile taçlandırdığı o diskurdan bahsediyorum. İşte o diskur nicedir yerini “istatistik biliminin tuhaf kolları”na bırakmış durumda. İstatistiklere bakıyorlar ve Türkiye o istatistikte ne denli kötü durumdaysa o denli mutlu oluyorlar. Çünkü “bizden adam olmaz.”
Mesela şu meşhur “gelişmişlik endeksi” meselesi var. O endeksin istatistik değerlendirilmelerinde “tuvaletten çıkınca ellerini sabunla yıkama değeri” var mı bilmem. Ama “kişi başına düşen tuvalet kâğıdı miktarı” kesin olarak var, biliyorum. “Kişi başına düşen borç alıp-verme değeri” var mı bilmem, ama “kişi başına internette geçirilen zaman” var, biliyorum.
Diyeceğim şudur ki, başkasının endeksiyle kendi sosyolojimizi, toplumsal/ekonomik yapımızı değerlendirmeye çalışmanın vereceği “sağlıksız sonuç”un önemi yok ülkesini aşağılamaya bayılan güruh için. Yeter ki bir istatistik, bir saha araştırması, bir sonuç raporu bulsunlar ve oralarda Türkiye’nin durumu kötü olsun. Yetiyor onlara.
En yaygın ülke aşağılama cümlesi nedir: “Efendim, okumuyoruz. Bütün bunlar hep cehaletten oluyor.” Bu cümleyi kuran insanların ekserisi aslında “efendim, Sözcü Gazetesi okumuyoruz, bütün bunlar ondan oluyor” demeye çalışıyorlar, zira Sözcü’den maada gazete okumadıkları gibi herhangi bir kitap okuduklarını da gören yok. Ama pek meyyaller Türkiye’de kitap okunmadığını ispata.
Gelin sizi internette dolaşıp duran bir araştırmaya götüreyim. Bu muazzam araştırmaya göre Türkiye’de okuma alışkanlığı istatistiği “%0,01 (yazıyla: yüzde sıfır nokta sıfır bir.)”