Yağacak olmasının beklentisizliği

Konya’da, ilerlemiş bir gecenin iyice yorgun dibinde o en olmadık sorunun cevabını arıyoruz iki arkadaş: İnsan insanın yurdu olabilir mi? Ağzındaki sıcak ve şekerli tadı dilinden, damağından...

Konya’da, ilerlemiş bir gecenin iyice yorgun dibinde o en olmadık sorunun cevabını arıyoruz iki arkadaş: İnsan insanın yurdu olabilir mi? Ağzındaki sıcak ve şekerli tadı dilinden, damağından, gırtlağından değil de yediği dikenli ottan geliyor zanneden devenin akciğerlerine dolan ve birazdan onu boğarak öldürecek kanından bahsetmemişiz henüz. Daha çok şöyle bir cümlenin etrafında dolanıyoruz: “Sende olmayan neyse onun yoksulusun en nihayet.”

Yan masadaki delikanlı, karşısında oturan kızı bir şeye ikna etmeye çabalıyor o esnada. Duymuyoruz ve fakat anlıyoruz ikimiz de. Birlikte bir hayat geçirmek için doğru kişinin kendisi olduğunu ispat etmeye çalışıyor kıza. Kız, inanmaya çoktan razı, baygın, süzülmüş gözlerle dinliyor genç adamı.

Şuna bağlıyoruz bu inanmışlığı nedense: Henüz inançlarını kaybetmek için çok genç. İnsandan umudunu kesmesine ve evini sadece sırtında taşıyan argın bir kaplumbağaya...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Allah’a vakit ayırmak 27 Nisan 2025 | 160 Okunma Allah’tan korkmayan depremden korkar 26 Nisan 2025 | 223 Okunma Bunu da konuşmayalım bence 22 Nisan 2025 | 478 Okunma Bereketini göresiniz 20 Nisan 2025 | 296 Okunma Bak bi buraya bak 19 Nisan 2025 | 538 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar
Close menu