Yeni bir Çanakkale, yeni bir Sakarya

Devletlerin ve milletlerin tarihinde ‘kırılma anları’ vardır. Mesela Alaeddin Paşa’nın, kardeşi Orhan Gazi’nin ‘toprakları üleşelim’ teklifini elinin tersiyle itmesi böyledir. Mesela Kanuni’nin...

Devletlerin ve milletlerin tarihinde ‘kırılma anları’ vardır. Mesela Alaeddin Paşa’nın, kardeşi Orhan Gazi’nin ‘toprakları üleşelim’ teklifini elinin tersiyle itmesi böyledir. Mesela Kanuni’nin, Şehzade Mustafa’yı boğdurtması böyledir. Mesela Erzurum ve Sivas kongreleri böyledir. Mesela Menderes’in idamı böyledir. 

Kısa vadede değil, orta ya da uzun vadede millete olumlu ya da olumsuz pek çok etkisi olduğu için kırılma anlarıdır bu anlar. Genellikle oldukları anda ortaya çıkan etkileri önemsizdir böylesi kırılma anlarının. Vuku bulduktan sonra dalga dalga büyüyen etkileri o olayları kırılma olarak anmamızı sağlar. Alaeddin’in kararı Osmanlı’yı imparatorluk haline getirmiş, Kanuni’nin tercihi ise Osmanlı’yı çöküşe sürükleyen adımların belki de en önemlisi olmuştur.

Geçen yılın 15 Temmuz günü Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve Türk milletinin yaşadığı kırılma anının asıl etkilerini henüz gördüğümüz kanaatinde değilim. Bu niçin böyledir? Çünkü işin magazininden kurtulmak için çok kısa bir süre geçmiştir aradan.

Magazini tabii. ‘Şu isim tutuklandı’, ‘bu isim tutuklanmadı’, ‘bu isim mağdur oldu’, ‘mahkûm şu tişörtü giydi’, ‘Fetoş denen köpek şu lafı etti,’ ‘demokrasi şöleni.’ Bunların hepsi doğal olarak 15 Temmuz gününün magazinel etkisine dâhil meselelerdir.

Yanlış anlaşılmasın. ‘15 Temmuz gecesinin magazinel etkilerine kapalı olmak gerekir’ falan demiyorum. Tam tersine, böylesine büyük bir destanın, böylesine büyük bir kahramanlık gecesinin magazini de son derece önemi haizdir. Tutuklanması gerekenin tutuklanması, mağdur olanın mağduriyetinin giderilmesi, o tişörtü giyen köpeğe o tişörtün yedirilmesi, sokaklarda nöbet tutulması, yazılan şiirler, yapılan etkinlikler, hazırlanan anma filmleri… Hepsi ama hepsi çok mühimdir.

O halde derdim ne?

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
O sınırın nerede olduğunu bulsak mı? 19 Kasım 2024 | 275 Okunma Bir kapı nereye açılır? 17 Kasım 2024 | 199 Okunma Benzersizlik anlatısı ya da senden sekiz buçuk milyar daha var 16 Kasım 2024 | 1.055 Okunma Bir teklif: Türkiye’nin küresi 12 Kasım 2024 | 271 Okunma Bir bavula ne yakışır en çok? 10 Kasım 2024 | 264 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar