Züleyha’nın üç sonu
Niçin üç? Bilmem. Niçin bu üç son? Onu da bilmem. Dahası, olmuş mudur, olmamış mıdır, yaşanmış mıdır, yaşanmamış mıdır bu sonlar, onu da bilmem. Öyle şeyleri bilmem ben....
Niçin üç? Bilmem. Niçin bu üç son? Onu da bilmem. Dahası, olmuş mudur, olmamış mıdır, yaşanmış mıdır, yaşanmamış mıdır bu sonlar, onu da bilmem. Öyle şeyleri bilmem ben. Sadece anlatmak derdinde bir âdemim. Dilini eline alıp söylemek ödevinde bir âdem…
Derler ki…
Yusuf peygamberimiz zindandan çıkıp da Mısır’a sultan olanda, devran sürende, gelip tahta vezir olarak oturanda, cümle Mısır ahalisi onun iki dudağından çıkacak emirlere kulak kesilende olan biteni olup bittiği gibi anlatmışlar Züleyha’ya. Züleyha geceler boyu kurmuş, gündüzler boyu düşünmüş. Kendini yoklamış ve de aynalara bakmış. Aynalara bakınca aynada gördüğüne üzülmüş. Şundandır şöylece ki Züleyha, Yusuf’a iftira edip onu zindana attırınca çirkinleşmiş. Öyledir. Kötülük çirkinleştirir insanı. Züleyha, Yusuf’a o kötülüğü yapınca yüzünün feri çekilmiş, saçının siyahı aka dönmüş. Beli bükülmüş ve de boynu eğrilmiş.