Kaçak ocak kapanmasın diye işçiyi yakmışlar
Sözcü yazarı İsmail Saymaz bu hafta 'Kaçak ocak kapanmasın diye işçiyi yakmışlar' başlıklı yazısını kaleme aldı.
İstanbul Maslak’ta, geçen gece bir kafeteryanın önünde silahlar konuştu.
26 yaşındaki İsveç vatandaşı Mazlum Ayrancı,
can verdi.
Baba Tuncay Ayrancı, oğlunun öldürülmesinden ‘Kürt Tilkisi’ lakaplı İsveçli uyuşturucu baronu Rawa Majid’i sorumlu tutuyor.
Geçen yıl da Majid’in adamlarına Ağaoğlu Maslak 1453 sitesinde silahlı saldırı gerçekleşmişti.
Iraklı bir Kürt olan Majid, Kırmızı Bülten’le aranırken, Irak’ta ‘Miran Otman’ adlına kimlik çıkararak, Türk vatandaşlığı almıştı.
Türkiye’de, 400 bin dolara gayrimenkul satın alarak, vatandaşlık temin eden yabancı baronlar ve suç örgütü liderleri saltanat kurarken...
Diğer taraftan, savaştan kaçarak geldikleri Türkiye’de acımasızca sömürülen ve canına kıyılan Afgan ve Suriyeli işçiler var.
Vezir Mohammed Nourtani, onlardan biri.
VAGON ÇARPTI
50 yaşındaki Nourtani, eşi ve çocuklarıyla Zonguldak’a yerleşerek, Hakan Körnöş ve Enver Gideroğlu’nun Kilimli’de altı yıldır işlettikleri kaçak madende günlüğü 900 TL’ye işe girdi.
Geçen yıl 9 Kasım’da Nourtani ve Sercan Kayabaş, 120 metre uzunluğundaki desandre dibinde çalışıyordu.
Desandre, madenlerde kömür nakli için aşağı - yukarı meyilli olarak açılmış galeri demek.
Saat 20.14’te boş vagon, Nourtani’yi çarptı.
Ağır yaralanan Afgan işçi, yük taşıma aracına konup ocağın başına getirildi. İddianamede “Bu süre zarfında Nourtani’nin hayatta olduğu” ifade ediliyor.
Kazayı haber alan Gideroğlu, Körnöş ve Ahmet Aydın, maden ocağına geldi.
Jandarmaya ve 112’ye haber vermeksizin, Nourtani’yi battaniyeye sarıp Körnöş’ün arabasına bindirdiler.
Niçin mi haber vermediler?
Ocağın kaçak olduğu ortaya çıkmasın diye!
ELBİSELERİ GÜLEREK YAKTI
Afgan işçi bagaja konup ocaktan çıkarılırken; Kayabaş, güvenlik kamerasının yönünü çevirdi.
Ancak kameralar kayıt almaya devam etti.
Kayabaş ile Eray Demiro, saat 21.14’te Afgan’ın kıyafetlerini yaktı.
İddianameden:
“Soyunma odasından içeri Demiro ve Kayabaş’ın girdiği, iki şahsın maktule ait kıyafetlerin asılı bulunduğu duvarda birşeyler aradığı, Demiro’nun sobaya kıyafet benzeri bir cisim attığı, iki şahsın kameraya baktığı ve Demiro gülerek cismi sobaya attığı...”
NASIL OLSA YABANCI DİYE
Araçtaki dört kişi ise, cesedi ortadan kaldırmayı tasarladı. Üç saat boyunca battaniyeye sarılı cesetle dolaştılar.
Ahmet Aydın, saat 22.45’te benzin aldı.
Saat 23.00 sularında cesedi yol kenarında yaktılar.
Benzin bidonunu ve cesedin taşındığı battaniyeyi çok uzak ve farklı noktalara attılar.
Körnöş, aracın lastiklerini değiştirdi.
Gideroğlu da Afgan’ın eşini arayıp “Nourtani, işe gelmedi” dedi.
Otopsi raporuna göre Nourtani, “Yol kenarında göğüs, batın ve diz seviyesine kadar kömürleşme derecesinde yanık halde bulunduğu” için inceleme yapılamadı.
İddianamede, “Kazanın ortaya çıkışını gizlemek, maddi getirisi düşünülerek ocağın kapatılmasına ve işlem yapılmasına engel olmak” için “kolluk birimleri ve sağlık kuruluşuna haber vermeksizin iştirak halinde kasten öldürdükleri” kaydediliyor.
Nourtani’nin ölüm nedeni ve zamanı saptanamadı.
“Yabancı uyruklu olması sebebiyle takibi zor olacağı için cesedi suçu gizlemek” amacıyla yaktılar.
BÖBREĞİ İÇİN Mİ YAKILDI?
Otopsi raporuna göre Nourtani’nin sağ böbreği ve pankreası bulunamadı. Bu da böbreğinin çalınmış olabileceği kuşkusunu doğuruyor.
Çünkü...