Biz burada başbakan kim olacak diye merak ederken...

BAZI öyle konular var ki, sadece Türkiye'nin değil, dünyada hiçbir ülkenin beklemeye tahammülü yok, o konuları erteleme lüksü de yok.Bu konulardan bir tanesi var ki, biz Türkiye’de neredeyse hiç tartışmıyoruz...


BAZI öyle konular var ki, sadece Türkiye'nin değil, dünyada hiçbir ülkenin beklemeye tahammülü yok, o konuları erteleme lüksü de yok.
Bu konulardan bir tanesi var ki, biz Türkiye’de neredeyse hiç tartışmıyoruz bile. O da küresel iklim değişikliği.

Küresel iklim değişimine insanların yol açtığına itiraz eden devlet yok dünya üzerinde. Türkiye dahil bütün devletler, atmosfere aşırı karbon salımı yüzünden iklimin değişmekte ve dünyamızın da ısınmakta olduğunu kabul ediyor.

Dünyamızın daha önce alıp sakladığı ve böylece atmosferde dolaşmasına engel olduğu karbonu, artan enerji ihtiyacımız nedeniyle yeniden atmosfere salıp duruyoruz. Bunu yavaşlatmanın bir yolunu bulmalıyız.

İşte o bulunan yol da, enerji üretimimizi doğanın saklayıp kenara kaldırdığı karbonu yeniden atmosfere salmak anlamına gelen fosil yakıtları (petrol, kömür, gaz) kullanarak değil rüzgâr, güneş, jeotermal ve suyun akış hızı gibi yenilenebilir kaynaklara yöneltmek. (Aslında nükleer enerji de karbon izi sıfır olan bir enerji üretme yöntemi ama nükleer atıklar sorunu ve santralların güvenliği meselesi yüzünden dünya nükleerden yavaş yavaş vazgeçmekte.)

ALMANYA’DA ELEKTRİK FİYATI EKSİYE DÜŞTÜ

8 Mayıs Pazar günü, enerji piyasası ve yenilenebilir enerjiyle ilgilenenler açısından Almanya’da çok ilginç bir olay gerçekleşti. Öğlen saatlerinde, yenilenebilir kaynaklardan, özellikle rüzgârdan gelen enerji o kadar yüksek oldu ki, Almanya’da elektrik üretimi toplam tüketimin üzerine çıktı ve elektrik fiyatları birkaç saatliğine de olsa eksi değerlere düştü.

Evet, öğlen saatlerinde Almanya’da tüketilen 63 gigawatt enerjinin 55’i rüzgâr, güneş ve hidroelektrik gibi yenilenebilir kaynaklardan geldi. Fiyatın eksiye düşmesi yüzünden de, ticari elektrik kullanıcılarına elektrik tükettikleri için para ödenmesi söz konusu oldu.

Dünyada yenilenebilir enerji kaynaklarına, özellikle de rüzgâr ve güneşe yatırımlar çok hızlanıyor. Bu konuda aslında hep Almanya ve Danimarka örnek veriliyor ama mesela Çin dünya çapında yenilenebilir kaynaklara yapılan bütün yatırımların yüzde 40’ını gerçekleştiriyor. Amerika’da kurulu rüzgâr ve güneşten üretim kapasitesi aslında Almanya’dakinden büyük ama ülkenin toplam üretimi içinde düşük bir paya denk geliyor. Yani rüzgâr ve güneşe yatırım yapmak Almanya’daki özel bir siyasi tercihten kaynaklanmıyor, aklı başında her ülke bunu yapıyor.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Kürt sorunu diye bir sorunumuz yok mu? 23 Kasım 2016 | 2.363 Okunma Genetiği değiştirilmiş insan kanseri yenecek mi? 19 Kasım 2016 | 617 Okunma Mafyaların hortlaması riski... 18 Kasım 2016 | 1.641 Okunma Küreselleşmenin intikamını sol değil sağ mı alacak? 16 Kasım 2016 | 416 Okunma Çatlaktan içeri sızan ışık... 12 Kasım 2016 | 1.054 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar