Daha ne kadar siyaset için siyaset yapılacak?

TÜRKİYE siyasetinde olan bitene bir de bu açıdan bakın: Son 20 aydır ülkede siyaset, siyaset için yapılıyor çoğunlukla, sokaktaki vatandaş için, ülkenin geleceği için değil.Her şey, Recep...


TÜRKİYE siyasetinde olan bitene bir de bu açıdan bakın: Son 20 aydır ülkede siyaset, siyaset için yapılıyor çoğunlukla, sokaktaki vatandaş için, ülkenin geleceği için değil.
Her şey, Recep Tayyip Erdoğan’ın halkın seçeceği ilk cumhurbaşkanı olmak üzere adaylığını ilan etmesiyle başladı. O andan itibaren siyaset sadece ve sadece onun etrafında dönüyor; eleştiri de övgü de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şahsı üzerinden yapılıyor.

İki sebeple bu böyle:


1. Anayasa Cumhurbaşkanı’nı ‘tarafsız’ olarak niteliyor ve aslında icrai anlamda ona verilen bir yetki de, sorumluluk da yok. Bu ilkeye kâğıt üzerinde halel getirmek istemeyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 Ağustos 2014 öncesindeki gibi rahat siyaset yapmıyor, yönetirken bile bunu perde gerisinde yapıyor. Bu fiili durum sürdürülebilir de değil; doğru da.


2. Cumhurbaşkanı, belki seçilmezden önceden beri bugünkü fiili durumu öngörerek onu hukukiye çevirmek istiyor. Ama Anayasa’yı değiştirmek kolay değil, garanti de değil. Öyle olduğu için de ülkenin müspet menfi bütün siyasi enerjisi cumhurbaşkanının yönetme konumunu hukukiye çevirmek veya çevirtmemek üzerine harcanıyor. Hem de en az 20 aydır.


Birbirine zincirleme bağlı ve birbirini doğuran bu iki sebep yüzünden Türkiye’de çok ama çok uzun kabul edilmesi gereken bir zamandan beri siyaset, siyaset için yapılıyor.


Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun hatası, iyi niyetle bu zinciri kırmak istemesi, siyaseti siyaset için değil daha pozitif bir ülke gündemi yaratabilmek için yapmaya gayret sarf etmesindeydi.


Ama şimdi Davutoğlu’nun aradan çekilmesiyle birlikte anlıyoruz ki, siyaset için siyaset yapmak, cumhurbaşkanını yürütmenin başına geçirme çabaları bir kesin neticeye ulaşana kadar devam edecek.


Bu hafta sonu Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanlığı’na kim gelecek olursa olsun bu kader değişmeyecek; çünkü siyaset bu dar alanda şekillenecek.


Peki bu durum AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan için bir risk mi? Evet, hem de büyük bir risk.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Kürt sorunu diye bir sorunumuz yok mu? 23 Kasım 2016 | 2.363 Okunma Genetiği değiştirilmiş insan kanseri yenecek mi? 19 Kasım 2016 | 617 Okunma Mafyaların hortlaması riski... 18 Kasım 2016 | 1.641 Okunma Küreselleşmenin intikamını sol değil sağ mı alacak? 16 Kasım 2016 | 416 Okunma Çatlaktan içeri sızan ışık... 12 Kasım 2016 | 1.054 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar