Ne olunca FETÖ ile mücadelede başarılı olunacak?
GEÇEN gün Milli Güvenlik Kurulu hükümete Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) başta olmak üzere terörle mücadele amacıyla üç aylığına ilan edilen Olağanüstü Hal'in...
GEÇEN gün Milli Güvenlik Kurulu hükümete Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) başta olmak üzere terörle mücadele amacıyla üç aylığına ilan edilen Olağanüstü Hal'in uzatılmasını tavsiye etti.
Her ne kadar OHAL ilk ilan edildiğinde, “Bakın 6 aylık ilan etme yetkimiz olduğu halde üç aylık ilan ettik, bir an önce OHAL’den normal hale geçmek istiyoruz” dendiyse de OHAL’in uzatılması beklenen bir şeydi; önümüzdeki günlerde Meclis’te büyük olasılıkla AK Parti ve MHP’nin oylarıyla uzatılacaktır.
Neden beklenen bir şeydi OHAL’in uzaması?
Bir temel sebeple: Aradan iki buçuk ay geçtiği halde 15 Temmuz darbe girişiminin davası bile açılmadı; FETÖ ile mücadele kapsamında hâlâ soruşturmalar devam ediyor, hâlâ devlet memurları memuriyetten çıkarılmaya devam ediyor.
Yani FETÖ ile mücadelenin daha ilk aşamalarındayız hâlâ.
KOORDİNATÖR BAKAN LAZIM
Esasen bir dağınıklık da yok değil bu mücadelede. Keşke hükümet bir bakanını “FETÖ ile mücadelede koordinatör bakan” olarak görevlendirseydi. Çünkü bu aşamada hükümet adına bu mücadelenin nasıl koordine edildiği, en azından kamu kurumlarındaki temizliğin nasıl ve ne kapsamda yapıldığı hayli dağınık bir manzara veriyor.
Zaten toplum olarak şunu da bilmiyoruz: Ne olunca FETÖ ile mücadelede bir aşama kaydetmiş olacağız ve sonraki aşamalar neler? Ortada bir performans hedefi de yok anlayacağınız.
İşte bu hedefsizlik bir yandan temizliğin sonsuza dek süreceği izlenimi veriyor, bir yandan da sadece kamuda değil sivil toplumda da ciddi bir tedirginliğin sürekli kalmasına neden oluyor. Oysa hükümet FETÖ ile mücadele konusunda hedefler ilan edebilir, bu hedeflere varmanın neresinde olduğumuzu zaman zaman bize duyurabilir.
Böylece OHAL rejiminin ve hissedilen OHAL’in ne zaman, hangi şartlar gerçekleştiğinde sona ereceğine dair bir fikrimiz olabilir.
OHAL SONRASININ HUKUKU HAZIR MI?
OHAL’in uzatılmasını bekliyor olmamın bir başka nedeni, Türkiye’nin hâlâ OHAL sonrasının hukukuna hazır olmamasıydı.
100 binden fazla insanı memuriyetten çıkardık, bazılarını mesleksiz bıraktık. Bu insanların tamamını terörist olarak yargılayıp hapse atmamız söz konusu olmayacağına göre, memuriyetten çıkardıklarımızı neden memuriyetten attığımıza dair elle tutulur hukuki gerekçelere sahip olmamız lazım. Yoksa bu insanların tamamı doğal olarak devletteki görevlerine geri dönerler.