En büyük düşman: 'Karamsarlık'
16 Nisan halk oylaması sonrası “kötü haber tellalcıları” yine sahnede. “Öldük, mahvolduk” edebiyatı ile “karamsarlık” yayıyorlar. “Cumhuriyet elden gitti, Türkiye bitti” diye sabah...
16 Nisan halk oylaması sonrası “kötü haber tellalcıları” yine sahnede. “Öldük, mahvolduk” edebiyatı ile “karamsarlık” yayıyorlar. “Cumhuriyet elden gitti, Türkiye bitti” diye sabah, akşam sızlanıp duruyorlar.
Kendine, çocuklarına, torunlarına ülke arayanlar var.
Bu kampanya gençleri de etkiliyor. Gençler arasında da “kapağı yurt dışına atma” çabaları gözleniyor.
CHP ÇEVRELERİ
Toplumda karamsarlık yayanlar arasında ilk sırada CHP’liler bulunuyor. Olumlu gelişmeler değil, sürekli olumsuzluklar öne çıkarılıyor. Birbirlerini tetikliyorlar.
CHP yönetiminin tavrı da karamsarlığı körüklüyor.
1970-1980’li yılları yaşamış, Türkiye’nin atlattığı badireleri görmüş CHP’liler durumun farkında. “Bu işe bir an önce müdahale edilmeli” görüşündeler.
Karamsarlık kendilerine “aydın” diyen kesimlerde de yaygın.
AKP DEĞİRMENİNE SU TAŞIYORLAR
Karamsarlığı pompalayanların tek politikaları “Erdoğan düşmanlığı.” PKK ve FETÖ mücadelesine bile burun kıvırıyorlar. AKP’nin tuzağına en kolay düşenler bunlar. AKP’ye çok karşıymış gibi görünseler de onların değirmenine su taşıyorlar.
Felaket tellallığı yapılarak, halkı teslim olmaya zorluyorlar.
ÜRETENLERDE KARAMSARLIK YOK!
Ama üretenlerde zerre kadar karamsarlık yok. 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nde on binlerce çiftçi Ankara Tandoğan Meydanı’ndaydı. Sızlanmıyorlardı, mücadele için kararlılardı.
Şişe Cam işçileri hükümetin grevlerini ertelemesine rağmen mücadele ediyor. Karamsar değil, umutlular. Kazanacaklarına inanıyorlar. Perşembe günü Şenoba şehitleri için topluca saygı duruşunda bulundular. Grevleri “milli güvenlik” nedeniyle ertelenmişti. Hükümeti tekzip ettiler. Mücadelelerinin Türkiye’nin milli güvenliğinin ayrılmaz bir parçası olduğunu gösterdiler.
Diğer üretenlerin durumu da aynı. “Karamsarlık” değil “umut” hakim.