Krizin faturası halka kesiliyor!
İktidar ekonomik kriz karşısında bocalıyor. Şu aralar bütün gücüyle para arayışında. Uluslararası mafyalaşmış finans kuruluşlarına güven verme telaşında. McKinsey’le anlaşma bu...
İktidar ekonomik kriz karşısında bocalıyor. Şu aralar bütün gücüyle para arayışında. Uluslararası mafyalaşmış finans kuruluşlarına güven verme telaşında.
McKinsey’le anlaşma bu çabanın parçasıydı.
Şimdi yine tehlikeli bir adım atmaya hazırlanıyor.
GÖZ EMEKÇİNİN CEBİNDE
Hükümet gözünü işçinin kıdem tazminatına dikmiş durumda.
2019 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı Resmi Gazete’de yayınlandı. İşçilerin ve sendikaların “kırmızı çizgi” olarak ilan ettiği kıdem tazminatının fona devri gündemde.
Adına “Bireysel Hesaba Dayalı Kıdem Tazminatı Sistemi” deniyor.
“İşçilerin hakları güvence altına alınacak” yalanıyla savunuluyor.
HESAP BAŞKA
Ama asıl hesap başka;
Yasa istenilen şekilde Meclis’ten geçerse kıdem tazminatı fonunda 150 milyar lira birikecek.
İşsizlik fonunda da 125 milyar var.
Sadece çalışanların sırtından 275 milyar lira.
İstediğin gibi harca..!
ÖZAL MODELİ
Özal da aynısını yapmıştı.
Sıkışınca para bulmak için fonları devreye sokmuştu.
AKP de aynı yolun yolcusu.
Krizin faturası emekçiye kesilecek.
MESAJ KİME?
Yakında yerel seçimler var.
İşçiler ve sendikalar kesin karşı.
Buna rağmen kıdem tazminatının fona devredileceği programa kondu.
Neden? Kime mesaj veriliyor?
Aslında her şey ortada;
Mafyalaşmış finans kuruluşlarına güvence sözkonusu.
Çünkü bu onların talebi.
KOLAY DEĞİL
Kıdem tazminatının fona devri,
BES’in zorunluluk süresinin uzatılması,
Memura, emekliye, ... düşük...