Bayramlık kıyafet alan çocuklar gibi seviniyorum her kitap alışımda…
Hiç unutmam TRT2’de bir sinema programıydı…. Sinema yazarları, sunucunun yılda kaç film izliyorsunuz sorusunu cevaplıyorlardı. Kimisi 150 dedi, hızını alamayan 200’e, hatta 300’e çıkardı...
Hiç unutmam TRT2’de bir sinema programıydı…. Sinema yazarları, sunucunun yılda kaç film izliyorsunuz sorusunu cevaplıyorlardı. Kimisi 150 dedi, hızını alamayan 200’e, hatta 300’e çıkardı rakamı.
İçlerinden biri, Habertürk’ün sinema yazarı Mehmet Açar ise hiç unutamadığım bir cevap verdi. ‘Ben arkadaşlar kadar çok film izleyemem. Çünkü kendimi beslemek, yenilenmek, gündemi takip edebilmek için izlediğim film kadar da kitap okumam lazım…’
Aynı halet-i ruhiye içerisindeydim. Neyi kastettiğini gayet iyi bilirim…
Hayatın ne kadar içinde olursam olayım, iş güç – koşuşturma ne kadar yoğun olursa olsun mutlaka ofiste masamda, evde başucumda birkaç kitap bulundurmaya gayret ettim, ederim…
Aramızda kalsın bayramlık kıyafet alan çocuk misali sevinirim yeni kitaplar aldığımda. Bu hafta sonu da mutad kitapçı turlarımdan birini attım ve kendime yeni ‘ciciler’ topladım. Ne zaman okurum bilemiyorum ama inanın varlıklarına bile seviniyorum.
Osman Balcıgil’in kaleme aldığı ve ilk Müslüman kadın tiyatro oyuncusu Afife Jale’nin hayatını anlattığı ‘Nefsi Tutku Olan Kadın – Afife Jale’yi aldım ilk olarak. Büyük ihtimalle de ilk o okunacak…