Evren kurtuldu, mirasından da biz kurtulalım
12 Eylül darbesi, bu ülkenin başına yakın tarihinde gelmiş en büyük felakettir.12 Eylül darbesi bir “Soğuk Savaş” operasyonuydu. 1979’da önce İran İslam Devrimi, ardından Saddam’ın resmen...
12 Eylül darbesi, bu ülkenin başına yakın tarihinde gelmiş en büyük felakettir.
12 Eylül darbesi bir “Soğuk Savaş” operasyonuydu. 1979’da önce İran İslam Devrimi, ardından Saddam’ın resmen Irak’ın hakimi olması ve nihayet Afganistan’ın Sovyetler tarafından işgalinden sonra Türkiye’nin bağlı olduğu ittifakın iç ve dış güçleri bu ülkenin dünyadaki yerini bir darbeyle sağlamlaştırmak istediler.
Rastlantılar sonucu darbenin zoraki lideri olan Kenan Evren ise bu ülkenin başına Cumhuriyet’in kuruluşundan bu yana gelmiş en büyük kazaydı.
12 Eylül darbesinin şefi, Kenan Evren kadar sığ kavrayışlı, dar kafalı, bağnaz, zalim, vicdansız, kültürsüz ve anti-entelektüel bir paşa olmasaydı, ülke yine büyük bir tahribata uğrardı ama “Evren kazası” bu yıkımın olağanüstü boyutlarda gerçekleşmesine sebep oldu.
İşte bu Kenan Evren önceki gün 98 yaşında öldü.
Çok üzgünüm.
Çünkü Kenan Evren, bu dünyayı ülkesine ve halkına yaptığı kötülüklerin hesabını vermeden terk etti.
İşlediği cürüm yanına kaldı.
Adaletsiz bir dünya bu.
Kenan Evren ve diğer darbeci paşaların Türkiye’ye verdikleri kalıcı zarar ne kadar da büyükmüş... Düşünün, adam 98 yıl gibi pek az insana nasip olacak uzun bir ömür sürdü. Sırf yaşayarak, Türkiye’ye kendisinden gerçekten hesap sorması için yeterli zamanı ve fırsatı verdi aslında. Lakin Türkiye, Evren ve üniformalı şürekasından bu hesabı doğru dürüst sormaya yeter şuur, irade, mutabakat ve gücü bir araya getiremedi.
Çok yazık...
Evren öldü ama mirası yaşıyor.