Meydanlardaki sıradanlıklar aldatıcı olabilir

Taksim, 30 Mayıs 2013, öğle saatleri. Yukarıdaki fotoğrafı 30 Mayıs 2013’te saat 11.00 sularında Taksim Hill Oteli’nin terasından çektim. Göze çarpan hiçbir özelliğinin olmadığının...

Taksim, 30 Mayıs 2013, öğle saatleri.

Yukarıdaki fotoğrafı 30 Mayıs 2013’te saat 11.00 sularında Taksim Hill Oteli’nin terasından çektim. Göze çarpan hiçbir özelliğinin olmadığının farkındayım. Köşeye koymamın nedeni de bu zaten.

Sağda, iktidarın keserek yerine Osmanlı kışlası görünümlü bir AVM yapmak istediği Gezi Parkı’nın ağaçları görülüyor. Sol cenahta ise meydanı sonunda bugünkü beton düzlüğüne çevirecek olan inşaatın o günkü manzarası var.
30 Mayıs sabahı polis, parkı terk etmeyerek o ağaçları savunan aktivistlere bir kez daha müdahale etmişti.
O gün, bu müdahaleden birkaç saat sonra Taksim Hill Oteli’nin teras katında bulunmamın nedeni ise Meral Danış Beştaş, Sırrı Süreyya Önder, Altan Tan ve Filiz Koçali’den oluşan Barış ve Demokrasi Partisi heyetinin bir grup köşe yazarıyla yeni anayasa konusunda yapacağı sohbet toplantısına katılmaktı.
Toplantıdan önce davetliler arasında olan Mehmet Altan’la işte bu manzaraya bakarak sohbet ediyorduk. Gezi Parkı’nın park olarak kalmasını isteyenlere karşı polisin uyguladığı aşırı şiddet ikimizi de üzüyordu ve ülkenin gidişatı hakkında haliyle endişeliydik. Doludizgin ceberutlaşan iktidarı, neyin nasıl gemleyebileceğini konuşurken Mehmet Altan, “Bir anda 100 bin kişinin sokağa inmesi lazım; başka bir şey bunları durdurmaz” dedi. Ben ise “Böyle bir şeyin olması zor; toplumun özgürlük talebi bu denli güçlü değil” diye cevap verdim.
Bu konuşmadan sadece bir gün sonra on binlerce kişi sokağa indi, iki gün sonra hükümet Taksim Meydanı’nı direnişçilere terk etti.
Hareket hızla yayıldı; 80 vilayette 3 milyondan fazla insan sokağa döküldü.
Nihayetinde ben, toplumdaki özgürlük talebinin gücünü küçümsediğim için yanılmış oldum. Mehmet Altan ise yüz bin kişinin bir anda sokağa inmesi AKP iktidarının artan baskıcılığına gem vurur diye düşündüğü için yanıldı. Gezi Direnişi iktidarın diktiği korku duvarını yıktı. Fakat iktidar bu meydan okumaya daha yüksek bir korku duvarı dikerek cevap verdi; daha da ceberutlaştı.
Mamafih “Gezi” çok şeyi değiştirdi Türkiye’de. En başta da siyasi kültür geliyor.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
İdlib’de yüzleşmek 07 Eylül 2018 | 8.765 Okunma Osman Kavala’nın sakin mağduriyeti 31 Ağustos 2018 | 244 Okunma Yapay zekâ ABD’yle krizi çözer mi? 28 Ağustos 2018 | 5.979 Okunma Türkiye’nin tam teşekküllü krizi 17 Ağustos 2018 | 407 Okunma 24 Haziran’daki ‘uçan mürekkepli mühür’ palavrasını en çok kim yaydı 03 Ağustos 2018 | 10.064 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar