Türk Lirası’nı kim çökertti?
Türk Lirası’nın krizi karşısında iktidarın büyük sözcüleri aynı hikâyeyi anlatıyorlar: “Yurtdışı kaynaklı operasyon... Dolarla oynayarak seçim sonucunu değiştirmeye...
Türk Lirası’nın krizi karşısında iktidarın büyük sözcüleri aynı hikâyeyi anlatıyorlar: “Yurtdışı kaynaklı operasyon... Dolarla oynayarak seçim sonucunu değiştirmeye çalışıyorlar, millet oyunu gördü.”
Yine “dış güçler” tezviratını dinliyoruz. Kaynağı iktidarın zirvesi olan büyük sorunu, bir “yansıtma numarası” ile yurtdışına ihraç etmeyi deniyorlar. Bu numaraya başvurdukları günün akşamı ise Merkez Bankası’nın elini kolunu bağlayan ipleri biraz gevşetiyorlar: “Geç likidite borç verme faizi” 3 puan artırılarak 13.5’ten 16.5’e yükseltiliyor. ABD Doları 4.90 seviyelerinden 4.57’ye kadar geriliyor ama dün sabah bir bakıyoruz 4.70’e tırmanmış. Velhasıl alınan tedbir Türk Lirası’nın değer kaybını önlemekte yetersiz kalıyor. Uzmanlar mutabık: Çok gecikmiş, çok küçük bir adım.
Hani “oyun” diyorlar ya, “operasyon”, “dış güçler”... Türk ekonomisini felakete sürükleyen yapısal ve idari nedenleri bir yana koyalım, şunları hatırlatmak yeter:
ABD Doları 4.0’ı ne zaman görmüştü?
Nisan başında...
24 Haziran baskın seçimleri ne zaman ilan edildi?
18 Nisan’da...
Kriz “Ben geliyorum” diyordu zaten. Cumhurbaşkanı Erdoğan seçim öncesinde krize yakalanmamak için seçimi krizin önüne aldı, baskın seçime gitti. Bu bir panik emaresiydi.
Yine de “TL krizi”ne yakalanmaktan kurtulamadı. Ama bardağı taşıran son damla kendisine aitti.
Cumhurbaşkanı 13 Mayıs’ta Londra’ya gitti. ABD Doları o gün 4.3 seviyesindeydi...
Erdoğan, 14 Mayıs Pazartesi günü iktidardaki siyasi kariyeri boyunca ilk kez bir TV kanalına ön denetimsiz ve sansürsü...