Geleceğe umutla
Bir yerde yaşam varsa orada umut da vardır. Umutla kurarız dünyamızı, umutla öreriz hülyamızı ve umutla bekleriz yarınları. Umut Allah’ın insana verdiği en güzel duygudur ve umutlu olmak Allah’ın insana...
Bir yerde yaşam varsa orada umut da vardır. Umutla kurarız dünyamızı, umutla öreriz hülyamızı ve umutla bekleriz yarınları. Umut Allah’ın insana verdiği en güzel duygudur ve umutlu olmak Allah’ın insana lutfudur. “Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyiniz” ayeti sadece bir teklif değil aynı zamanda bir emirdir. “Ümit gidince, yaşamak zevki de gider” diyor Emile Zola. Şeyh Sadi “En korkulu anlarda bile ümidini kırma, unutma ki iliklerin en lezzetlisi en sert kemikte bulunur” der. Aristoteles “Umut, uyanık insanların rüyasıdır” diyerek insanın her an umut içinde olduğunu belirtir.
Umut olmayınca hayat biter. Umut olmayınca cesaret biter. Umut olmayınca girişim olmaz. Umut olmayınca acılar bitmez. Umut olmayınca mutluluk olmaz. Umut olmayınca zafer kazanılmaz. Ümidiniz olmayınca her şeyi kaybetmiş olursunuz. Yani umut yaşam kaynağıdır.
Hayatımızı ve geleceğini hep umut üzere kurduk. Umutla seçtik eşimizi, umutla seçtik işimizi, umutla kazandık aşımızı ve umutla kurduk dünyamızı. Ülkemizi umutla şekillendirdik. Umutla seçtik liderlerimizi, umutla kurduk partilerimizi ve umutla bekledik yarınları. Zaman zaman umutsuzluğa kapıldığımız da oldu yanlış seçimlerimizden. Zaman zaman seçtiklerimizin yanlışlarından umutsuz olduğumuz da oldu ama hiç bırakmadık umut beslemeyi yeni günlere.
Son on beş yıldır insan gibi yaşamaya başladığımız ülkemizde umutla değiştirdik her şeyi ve umutla baktık yarınlara. Geçmişte yapılan yanlışları ve ülkemizde sebep olan yıkımları hep umutla tamir etmeye çalıştık. Yeni sistemleri geleceği kurgulama ve düzenleme adına umutla kurduk. Elbette her yeni sistemin uygulama esnasında eksikleri ve gedikleri olmuştur ama onları da umutla düzelterek devam ettik yolumuza.
Yeni bir döneme girdiğimiz 24 Haziran seçimleri ile daha da arttı umutlarımız geleceğe dair. Artık bir daha darbeleri yaşamayız diye umut ediyoruz. Artık üzerimizden oyunlar kurgulanıp geleceğimiz karartılmaz diye umut ediyoruz. Milletimiz sağ ve sol kavgaları ile birbirine düşman edilmez diye umudumuz var. Kendini zorla seçtirenlerin koltuklarını kaybetmeme uğruna bir sağdan ve bir soldan gencecik masum insanları asmayacağını umut ediyoruz. Din istismarcılarının inançlarımızı sömürüp Karunlar misali hayatlar süremeyeceğini, kendini çağdaş sayanların Kemalizm perdesi ardında çocuklarımızın geleceğini karartamayacağını, eline silah verdiğimiz askerlerin o silahları vatanı korumak için kullanacağını ve birilerinin sapık hayalleri uğruna millete doğrultmayacağını, siyasilerin seçilmek için gece içki âlemlerinde, gündüz cami saflarında olamayacağını, toplum mühendislerinin geleceğimiz üzerine kirli planlar yapamayacağını umut ediyoruz.
Yeni dönemde herkesin kendi işini yapacağını, memur zihniyeti ile işleri savsaklamayacağını, bu kadar maaş ile bu kadar görev olur diyerek işinden çok başka işlerle uğraşmayacağını, suçu sisteme yükleyip kendilerini haklı çıkarmayacağını umut ediyoruz. Yeni kabine ile bürokrasiden kurtulduk diyerek başka sıkıntılara düşmeyeceğimizi umut ediyoruz. FETÖ illetinden kurtulduk diyerek çocuklarımızın yeni yapılanmaların kucağına düşmeyeceğini umut ediyoruz. Eğitim sisteminde halisane niyetlerle yenilikler yaparken eğitimcilerimizin bu yeni sistemi de tıkamayacağını umut ediyoruz. Sağlıkta devasa hastaneleri milletin hizmetine sunduktan sonra içinde devasa kavgaların çıkmamasını umut ediyoruz. Dünyayı kıskandıracak enerji hamlelerini atarken şaşaadan başımız dönüp ürettiğimiz elektrikten çarpılmamayı umut ediyoruz. Dünyanın bir numaralı havaalanı olan üçüncü havaalanından havalanan uçakların gökdelenlerimize çarpmamasını umut ediyoruz. Kanal İstanbul güzergâhında seyredecek gemilerin yalılarımıza çarpmamasını umut ediyoruz. Uluslararası spekülasyonlarla paramızın döviz karşısında erimemesini istiyoruz. Ülkemize diz çöktürmek isteyen ecnebilere içerideki hainlerin destek olamayacağını umut ediyoruz. 27 Mayısları, 12 Eylülleri, 12 Martları, 28 Şubatları, 27 Nisanları ve 15 Temmuzları bir daha yaşamamayı umut ediyoruz.