Milli ve yerli tezgâh
“GÜNAHLARA boğuldum ve cennetten kaçtım sana/ Değerlimsin en değerli, mutluluk hazinesi/ Bir korsanım, kaybetmeye korktuğum hazinemsin/ İnsanlığı katlederim ulaşmak için sana...” Bu müzikal manada berbat...
“GÜNAHLARA boğuldum ve cennetten kaçtım sana/ Değerlimsin en değerli, mutluluk hazinesi/ Bir korsanım, kaybetmeye korktuğum hazinemsin/ İnsanlığı katlederim ulaşmak için sana...”
Bu müzikal manada berbat şarkıyı söyleyen genç adam neyse ki “insanlığı katletmek” yerine bir saadet zinciri kurmakla yetindi ve 77 bin kişiyi dolandırıp kirişi kırdı...
Çiftlik Bank’ın kurucusu olarak hızla yükselerek kaybolan Mehmet Aydın’ın “arabesk rap” tarzı şarkısının videosunu paylaşan arkadaşım “Yok artık!” notunu eklemişti.
Arıcılıkla uğraştığını, bilgisayar yazılımcısı olduğunu söyleyen 20’li yaşlarındaki genç, bir anda “Çiftlik Bank” projesiyle belirdiğinde kimse “Yok artık!” dememişti.
“Sanal ineği gerçeğe çevirip hepinizi zengin edeceğiz” denildiğinde kimse “Yok artık!” dememişti.
“Sanal tavuk”, “sanal inek” vb üzerinden kurulmuş tezgâhın “Dinle evlat, derdin memleket ve milletse gönlün geniş, duruşun elif gibi dimdik olmalı” diye başlayan reklam filmlerine kimse “Yok artık! Yerli ve milli soslu dolandırıcılık” dememişti.
Varını yoğunu satıp “1000 TL’ye bir yılda en az 2 bin 200, hatta 2 bin 800 TL kazandıracağım” diye koşan kimse “Yok artık! Bu ne ballı börek!” dememişti.