30 yıl önce, 30 yıl sonra
BİR dizi tesadüfün üflediği rüzgârlar nostalji yelkenlerini şişirdi ve bu yazıya yanaştı neticede gemimiz...8 Mart’ta Radyo Eksen’de plak döndürdüğüm program için sadece kadın...
BİR dizi tesadüfün üflediği rüzgârlar nostalji yelkenlerini şişirdi ve bu yazıya yanaştı neticede gemimiz...
8 Mart’ta Radyo Eksen’de plak döndürdüğüm program için sadece kadın şarkıcıların seslendirdiği parçaları çalmaya karar vermiştim.
Çok sevdiğim kadın vokallerden Stevie Nicks’ten de bir şarkı seçmek istedim ve Fleetwood Mac’in “Tango in the Night” albümünde karar kıldım.
Albüm pikapta dönerken kapağına baktım ve “1987 ha? 30 yıl ha?” dedim kendi kendime...
Cuma günü ayırttığım bir albümü almak için Kadıköy’e geçtim. Arkadaşlarıma ait olan Rainbow 45’de bir yandan plakları karıştırıp bir yandan sohbet ederken fonda çok tanıdık, çok sevgili bir albümün döndüğünü fark ettim.
“Paul Butterfield di mi?” diye başlayan konuşma “İlk albüm müydü bu, ikinci mi?”, “Tabii ikinci ya!” diye devam ederken biri “Paul Butterfield ölmüştü di mi?” diye sordu.
Öldüğünden emindik ama detaylar için Sayın Google’a başvurmaya karar verildi: “1987’de ölmüş...”
Hadiselerin en azından bu hafta için 1987 ile net bir bağlantı kurma niyeti olduğunun son kanıtı D&R’ın dergi bölümünde belirdi.
Yıllardır sektirmeden takip ettiğim müzik dergisi Mojo’nun kapağında U2 ve bu yıl çıkacakları “Joshua Tree” turnesi vardı.
Bilin bakalım Joshua Tree hangi yıl yayınlanmıştı? Elbette 1987...