Ah kardeşim ah; vah kardeşim vah
Seyretmeyin bence ama ne olduğunu anlatayım...Kolçak’ın tabutunun başında duran bazı tipler cep telefonlarıyla “foto-safari” yapıyorlar...Tabutun üstüne ellerini koyarak, mizansenler hazırlayarak poz üstüne...
Seyretmeyin bence ama ne olduğunu anlatayım...
Kolçak’ın tabutunun başında duran bazı tipler cep telefonlarıyla “foto-safari” yapıyorlar...
Tabutun üstüne ellerini koyarak, mizansenler hazırlayarak poz üstüne poz veriyorlar...
Olur da fotoğraflardan memnun kalmazlar diye bir daha bir daha çekiyorlar...
Bu sırada kalabalığı yararak bir kadının yaklaştığını görüyoruz.
Tam “Yahu ne yaptığınızı sanıyorsunuz siz? Ölüye de mi saygınız yok? Ne biçim bir mahluksunuz siz?” diyeceğini düşünürken kadının da cep telefonunu arkadaşına verişini, tabutla kadraja girme uğraşını izliyoruz.
Kimse uyarmıyor, kimse “Ayıptır” demiyor, telefonuna davranıp poz vermek için sırasını bekleyenler çoğalıyor.
“Biz ne ara böyle bir toplum olduk?” sorusuyla baş başa kalıyorsunuz büyük bir utanç hissiyle...
Büyük olasılıkla sosyal medya hesabında paylaşmak ve “layk” almak, “kalp kondurulmak” için yürütülen bu akılsız, bu vicdansız manzarayı “Bundan daha derin bir çukura düşemez insan karakteri” diyerek izliyorsunuz...
KARAKTER EROZYONU
Ah kardeşim ah; vah kardeşim vah...
Bir toplumun yaşadığı karakter erozyonunu daha net gösterecek bir örnek daha aramaya gerek yok.
İnsanlığımız bozulmuş, tamiri de en azından kısa vadede mümkün değil sanki...
Şimdi “Yahu 3-5 dangalağın yaptığını topluma niye mal ediyorsun? Münferit bir hadise işte” diyenler çıkabilir...
Elbette toplumsal boyutta bir “tabutla selfie” çılgınlığı yaşanmıyor...
Ama bu vaka münferit değil, ilk değil...
Benzer manzaralar Oya Aydoğan’ın cenazesinde de yaşanmıştı.
Hafızalarınızın yumuşak karnının az ilerisine bakarsanız, biraz arşiv tararsanız 30 Eylül 2016’da yaşanan şu hadiseyi de hatırlayabilirsiniz...
Jandarma Uzman Çavuş Süleyman Güneri, Şırnak’ta şehit düşmüştü...
Aydın’ın Çine ilçesinde düzenlenen cenaze törenine binlerce vatandaş katılmıştı.
Törene katılan, hatta cenaze nakil aracında şehidin tabutuyla birlikte seyahat edenler arasında Süleyman Şen adlı bir imam da vardı.
Süleyman Şen’in törene katıldığını, tabutla birlikte gezdiğini nereden biliyoruz?
Çektiği ‘selfie’lerden!..
İMAM SELFIE ÇEKERSE
Arkadaşımız Sezgin Madran’ın haberinden okuyalım:
“Şehidin mezarlığa götürülüşü sırasında yakınlarıyla cenaze aracına binen Mutaflar Camisi imamı Süleyman Şen, cep telefonuyla selfie çekip, kendisinin, şehidin tabutunun ve şehit yakınlarının göründüğü fotoğrafı sosyal medya hesabından, ‘Şehidimizi ebediyete uğurladık’ yazısıyla paylaştı...”
“İmam selfie çekerse, cemaat foto-safari yapar” mı diyeceğiz?
Nereye varacağız bu kafayla?
Ne diyeceğiz bu manzara karşısında
Ah kardeşim ah; vah kardeşim vah...