Hunimi takarım haberlere bakarım
FETÖ karşıtlığıyla tanınan gazetecilerin FETÖ'cü diye derdest edilmelerine yol açan davanın savcısının FETÖ'cülükle suçlandığının ortaya çıktığı...
FETÖ karşıtlığıyla tanınan gazetecilerin FETÖ'cü diye derdest edilmelerine yol açan davanın savcısının FETÖ'cülükle suçlandığının ortaya çıktığı günlerdeyiz.´
Parlamenter sistemin –belki de- son demlerinde olduğumuz, bazı seçilmişlerin evleri basılarak gözaltına alınıp tutuklandığı günlerdeyiz...
Terörün kıskacı altında yaşıyoruz. PKK, IŞİD diye başlayın sayın işte hepsi canımıza kastediyor; böyle günlerdeyiz.
Savaşın eşiğinde gezinen hatta halihazırda birkaç cephede savaşan bir ülkeyiz. Ama biz bizeyken efelendiğimiz ülkelerin ayağına basmamamız gerekiyor “çıkarlarımızı savunurken”. Yerimiz de yenimiz de dar vaziyetteyiz; işte böyle günlerdeyiz...
ENSELER KARARIRKEN
Olağan hali mumla arayan, kontrolsüz güç karşısında ürkmüş, kendisini çaresiz hisseden ve umutsuzluğa kapılan bir kitlenin enseyi kararttığı günlerdeyiz.
Bu umutsuz kitlenin sesi olacak, hakkını arayacak, muhalefetini dile getirecek partilerin etkilerini yitirdikleri, bahşedilen rolün ötesine geçemedikleri günlerdeyiz.
Beyoğlu’nda, Bağdat Caddesi’nde, Kapalıçarşı’daki dükkânların birer birer kapandığı, dövizin roketlendiği, turizmin can çekiştiği, sokaktaki fiyatların el yaktığı günlerdeyiz.
Olağanüstü hal günlerindeyiz özetle; bütün bunları ve ötesini olağan kabul ettiğimiz günlerdeyiz.
ŞAŞIRANA ŞAŞARIZ!
Hiçbir şey bizi şaşırtmıyor artık.
Bazılarımızın endişeleri derinleşiyor yaşananlar karşısında...