Kendi düşen ağlamaz

ŞU soruyu iki takım için de sorabiliriz: "İlk yarıdaki takımla ikinci yarıdaki takım aynı olabilir mi?" Maçın ilk 45 dakikasında lakabına yaraşır şekilde fırtına gibi esen, rakibine top göstermeyen...

ŞU soruyu iki takım için de sorabiliriz: "İlk yarıdaki takımla ikinci yarıdaki takım aynı olabilir mi?"

Maçın ilk 45 dakikasında lakabına yaraşır şekilde fırtına gibi esen, rakibine top göstermeyen, hem hücumda hem savunmada neredeyse kusursuz oynayan bir Trabzonspor seyrettik.
Aynı süreçte Galatasaray da hedefini kaybetmiş, savunma konusunda acemi, yetersiz, panik halinde çırpınan, hücumu ise hiç beceremeyen taraftı.
İlk yarıda perde kapanmak üzereyken Emre'nin direkten dönen topuna Burak Yılmaz'ın vurduğu fakat vuramadığı (!) kafa şutunu saymazsak gol tehdidi oluşturmaya yaklaşamadı bile sarı kırmızılılar.
İkinci yarı ise iki takım rolleri değiştirmişti.
Bu kez akınlarıyla rakibi yıpratan, kendi ceza sahasına hapseden taraf Galatasaray, savunmada paniklemeye başlayan taraf da Trabzonspor'du.
Galatasaray'ın değişen kimliğinin netice vermemesi neredeyse imkânsızdı; zaten aradığı golü de maçta en iyi Galatasaraylı futbolcu olarak öne çıkan Emre'yle buldu.
SÜRPRİZ DEĞİL

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Menzil dışına çıkış 05 Aralık 2021 | 110 Okunma Einstein, Salâh Birsel, mutluluk filan 02 Aralık 2021 | 232 Okunma Aslan kükresin biz sevinelim 26 Kasım 2021 | 138 Okunma Adele’e tebrik ve sitem 23 Kasım 2021 | 105 Okunma Büyük kazanç / ağır hasar 22 Kasım 2021 | 210 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar