Kusura bakmayın sayınım, müdürüm, yardımcım!
SÖMESTR tatili öncesinde çocukların karne heyecanıyla ilgili haber yapmak üzere Ümraniye’de bir okula giden CNN Türk muhabiri Zeynep Karamustafa gül yüzlü bir kızımıza “Büyüyünce ne olmak...
SÖMESTR tatili öncesinde çocukların karne heyecanıyla ilgili haber yapmak üzere Ümraniye’de bir okula giden CNN Türk muhabiri Zeynep Karamustafa gül yüzlü bir kızımıza “Büyüyünce ne olmak istiyorsun?” sorusunu yönelttiğinde “Cumhurbaşkanı olmak istiyorum, idamı geri getireceğim” cevabını almıştı.
Bu cevap epeyce tartışılmıştı.
Kızımızın çocukluğun o eşsiz masumiyet günlerinde hayatın güzellikleri yerine idamı düşünmesinin nedenlerini elbette biliyoruz.
“Çocukların yanında konuşulmayacak hadiseler” günlük siyaset malzemesi olarak hanelere dolarken, kaba milliyetçilik normalleştirilirken öğrenciler de bundan uzak kalamıyordu işte.
Sevgi, paylaşım, özgür düşünce, barış (ki neredeyse yasaklı, en azından cezalıdır dilimizde) gibi kavramlar yerine kuru hamaset yüklemesi yapılınca el kadar çocuk da “İdam cezası geriye dönük uygulanamıyor ama ben uygulayacağım” deyiveriyor işte.
Eğitim kalitemiz ortada, eğitimci kalitemizdeki düşüş ortada, öğrencilerin veya daha geniş ölçekte bakıldığında toplumun bilgi, kültür seviyesi ortada.
“Utanç tablosu” başlığı atmaktan bitap düştü editör arkadaşlarımız.
Öğrencilerin uluslararası ölçekte fen, matematik ile okuma becerilerinin ölçüldüğü PISA 2015’in sonuçlarına göre eğitimde 2003’ün gerisinde olduğumuza dair haberin şokunu atlatamamışken...
Mesela 40 ülkede 27 bin kişiyle yapılan ve katılımcılara “kendi ülkeleriyle ilgili” sorular yöneltilen bir araştırma neticesinde “Dünyanın en cahil 9’unucu ülkesi” çıkıveriyoruz...