Memleketin en yalnız kalabalığı
Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı’nda geçtiğimiz hafta sonu oluşan manzarayı görenler “Bu ülke kitap için çıldırıyor olmalı” diye düşünmüştür...Öncelikle “pek...
Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı’nda geçtiğimiz hafta sonu oluşan manzarayı görenler “Bu ülke kitap için çıldırıyor olmalı” diye düşünmüştür...
Öncelikle “pek de sevimli olmayan” mevsim şartlarında saatlerce kuyruk beklemeyi, metrobüs durağında itilip kakılmayı, trafiği tıkadıkları gerekçesiyle yoldan geçen araçlardan gelen hakaretleri sineye çekmeyi göze alan o kalabalıktakilere selam olsun, helal olsun!
Çoğu uzun mesafeler kat ederek Beylikdüzü’ne ulaşabilen kalabalığın aslında toplum içinde yalnız sayılan bir kitle olduğunu belirterek başlayalım söze.
TÜİK araştırmaları, memlekette kitabın ihtiyaç listesinde 235’inci sırada yer aldığını ortaya koyuyor.
100 kişiden 4’ü kitap okuyor (ki bence iyimser bir yaklaşım), bir Norveçli yılda kitaba 130 dolar harcarken bizde bu rakam 25 cent vesaire...
Günde 6 saat televizyon seyrediyoruz, 3 saati sanal âleme gömüyoruz ama araştırmalara göre kitaba sadece 1 dakika ayırıyoruz.
Kitap okuma alışkanlığı toplumlar için bir nevi aynadır; dışı kaba ve sert ama içi kof insan modelinin üretiminde kullanılan hammadde sistematik cehaletle elde ediliyor neticede...