Ne vereyim abime? Beton buğulama?
KIYIKÖY, İstanbul’a 2-3 saat uzaklıkta, Kırklareli’nin Vize ilçesine bağlı bir cennet köşedir... 1980’li yılların ortalarında henüz çok gençken takıldığımız; derenin...
KIYIKÖY, İstanbul’a 2-3 saat uzaklıkta, Kırklareli’nin Vize ilçesine bağlı bir cennet köşedir...
1980’li yılların ortalarında henüz çok gençken takıldığımız; derenin, ormanın, kilometrelerce uzanan kumsalın ve elbette pırıl pırıl bir denizin tadını çıkarttığımız müthiş bir güzellik.
Yıllardır yolum düşmedi fakat hatıralar galerisinde müstesna yerini korur, ilk karşılaşmada “Hippi mi bunlar, nedir böyle uzun saçlı filan” diye süzseler de evlerini konaklamamız için açan köy insanlarının sıcaklığı hâlâ içimi ısıtır.
Sakin bir balıkçı köyü olan güzeller güzeli Kıyıköy ve “geniş çevresi” son yıllarda eşsiz ekolojik yapısını, florasını, faunasını tehdit eden haberlerle gündeme gelir oldu.
Mavi Akım gibi büyük projelerin ve taş ocakları gibi daha pek çok “Sus, yüksek memleket menfaati var” diye tartışma yolunun kapatıldığı “küçük” projenin “ayağının altında” kalmış vaziyette bizim cennet parçası...
Arkadaşımız Aysel Alp’in dün hazırladığı haberin başlığı “Balıkların üreme alanına kum ocağı” idi...
Bir firma 5 yıllığına Kıyıköy açıklarındaki ve çevresindeki “deniz kumuna” talip olmuş...